Banu Avar, 18 Temmuz 1955 tarihinde Eskişehir'de doğmuştur. Babası Mehmet Bahattin Avar Kafkasya Dağıstan Avar'lı bir beden eğitimi öğretmeni, annesi Üsküplü tam bir göçmen kızıdır. Banu Avar, sıklıkla karıştırıldığı gibi babasının ilk eşi olan öğretmen Sıdıka Avar'ın kızı değildir. Çünkü babasının 1937 yılında Sıdıka hanımdan boşandıktan sonra yaptığı ikinci evlilikten Sayın Banu Avar dünyaya gelmiştir.
Gazetecilik hayatına Süreç dergisinde başlayan Banu Avar,1980'li yıllarda Günaydın, Dünya, Vatan gazetelerinde dizi yazılar yazdı ve muhabir olarak çalıştı.
Londra City Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. Bu arada Londra'da BBC Türkçe bölümünde radyoda çalışırken BBC televizyonu belgesel kurslarına katıldı. Ardından TRT Londra muhabirliğine getirildi.
TRT'de yayınlanan 32. Gün programının ilk yıllarında Londra muhabirliğini yaptı. Kıbrıs belgeseli, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı ve araştırmacı olarak görev aldı.
1985 yılından beri yapımcı ve yönetmen olarak çalışan Banu Avar, 1999'da TRT 1 ve TRT 2'de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği Mozaik, Kaleydeskop gibi programları yayınlandı.
I. Ceasar (Ben Sezar), Crimean War (Kırım Savaşı), The Great Game (Büyük Oyun) ve Troy (Truva) gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin Türkiye prodüktörlüğünü yaptı.
1999 yılında Tv 8'in Belgesel Bölümünü kurarak, 2004 yılına kadar belgesel bölümünde yönetmen olarak birçok belgesel film yaptı. 2004 yılında Tv8 belgesel bölümü kapandıktan sonra görevinden ayrılarak, TRT 1'de "Sınırlar Arasında" isimli haber belgesel programın yapımcı ve yönetmenliğine başladı. Bu programda bugüne kadar Balkanlardan Kafkasya'ya Orta Asya'dan Ortadoğu ve Latin Amerika'ya Çin'den Avrupa'ya kadar birçok belgesel program yaptı. Ardından "Sınırlar Arasında" programı TRT 2'ye alındı ve "Büyük Ortadoğu Projesi" adlı bölümün kurgusu sırasında 2008 mayıs ayında tümüyle yayından kaldırıldı!
Daha sonra 2009 yılında Avrasya TV'de program yapmaya başladı. Programın ismini "Banu Avar'la Dünya Düzeni" olarak koydu.
Banu Avar, güldürü amaçlı haber yazan Zaytung.com'un yayınladığı bir haberi gerçek zannederek programda paylaşmasını gazetecilik hayatındaki en büyük hatası olarak kabul etmektedir.
Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs'da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca'ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar Aliyev belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca gösterime girmiştir.
Yaptığı Belgesel film ve programlar :
1990 - Deniz
Mayıs 1999 - Ocak 2000 - Hayatım Müzik
2000 - Önemli Müzik Adamlarının Yaşam Öyküleri
2000 - Depremle Yaşamak
2000 - Unutulan Yıllar
2000 - 2001 - Denizciler Belgeseli
2001 - 2001 - Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Desteğiyle Türkiye'nin Denizcilik Tarihi
2002 - 2001 - Deniz Kuvvetleri, Deniz Ticareti ve Deniz Sporunun Tarihi ve Bugünü
2000 - 2001 - Türkiye Sevdalıları
2002 - Afganistan: Devlerin Savaş Alanı
2002 - Ohri Ohri Güzel Ohri
2002 - Artık Biz De Varız
2002 - Atletin Adı: Süreyya
2003 - Bir Zamanlar Kıbrıs'ta
2003 - Unutulan Yıllar
2004 - Kafkaslarda Politik Bir Satranç Ustası: Rıza Oğlu Haydar Aliyev
2004 - Sınırlar Arasında
2009 - Banu Avar'la Dünya Düzeni
Yazdığı Kitapları :
2008 - Sınırlar Arasında: Hüznün Toprağı Balkanlar'dan Geleceğin Gücü Avrasya'ya,
2008 - Hangi Avrupa?, 416s,
2009 - Avrasyalı Olmak, 392s,
2009 - Böl ve Yut, 304s, 2009,
2009 - Hangi Dünya Düzeni,
2011 - Kaçın! Demokrasi Geliyor!,
2011 - Demokrasi Projeleri,
2013 - Gün, O Gün'dür,
Aldığı Ödüller :
2005 - Türk Yazarlar Birliği, Yılın Televizyon Programcısı Ödülü.
2005 - TÜRKSAV Hizmet Ödülü
2006 - Çağdaş Gazeteciler Derneği Televizyon Haber Ödülü
2006–2007 - Akdeniz Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâpları Tarihi Araştırma Uygulama Merkezi "Atatürkçü düşünceye katkıda bulunanlar ödülü"
2006 - İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi "Yürekli Kadın Ödülü"
2007 - Yeditepe Üniversitesi Banu Avar'a fahri doktora unvanı
28 Nisan 2017 Cuma
Kazım Karabekir
Kazım Karabekir (23 Temmuz 1882, İstanbul – 26 Ocak 1948, Ankara)
Kurtuluş Savaşı’nın büyük komutanlarındandır. Karaman’ın Kasba köyünden Karabekir ailesine mensup Mehmet Emin Paşa’nın oğludur. İstanbul’da doğdu. Fatih Askeri Rüştiyesi’nde ve Kuleli İdadisi’nde okudu. Harbiye’yi bitirdikten sonra 1905’te erkânıharp (kurmay) yüzbaşısı oldu. 1908 inkılabından sonra tümen kurmaylığına getirildi. 1909’da 31 mart ayaklanmasını bastıran Hareket Ordusu ikinci tümeninin kurmay başkanlığını yaptı.
Balkan Savaşı’nda Edirne savaşlarına katılan Kâzım Karabekir, I. Dünya Savaşı’nda önce Doğu cephesinde, sonra da Çanakkale’de tümen komutanı olarak savaşmıştır. Irak cephesinde de savaştıktan sonra Kafkas Cephesi İkinci Kolordu Komutanlığına tayin edildi. Daha sonra Birinci Kolordunun başına getirildi, bu kolordusu ile, Erzincan ve Erzurum’u kurtardı. Kars ve Gümrü’yü de aldıktan sonra generalliğe terfi etti. Tebriz’de bulunduğu sırada mütarekenin imzalanması üzerine İstanbul’a çâğırıldı, daha sonra 15. Kolordu komutanı sıfatı ile yeniden doğuya gitti, Şark Cephesi Komutanlığı’na tayin edildi. Doğuda Ermeni ordularını bozması, İstiklal Savaşı’nın ilk başarısıdır. Bu sayede Yunanlılar’a karşı Türk kuvvetlerinin tamamını toplamak mümkün oldu.
Büyük Millet Meclisi’ne önce Edirne milletvekili olarak giren ve orgeneralliğe yükselen Kazım Karabekir, bir ara 1. Ordu Müfettişi oldu, 1924’te müfettişlikten çekilerek Meclis’te Terakkiperver Fırka’nın başkanlığını yaptı. 1927’de emekliye ayrılan general, 1938’de İstanbul milletvekili oldu, Meclis Başkanlığına seçildi. 26 ocak 1948’de de öldü. Birçok kitap, pek önemli hatıraları vardır. Aynı zamanda bestekârdı.
Eserleri
Ankara'da Savaş Rüzgarları
Bir Düello ve Bir Suikast [ISBN 975-7369-39-X]
Birinci Cihan Harbi 1-4 [ISBN 975-7369-21-7]
Birinci Cihan Harbine Neden Girdik? [ISBN 975-7369-21-7]
Birinci Cihan Harbine Nasıl Girdik? [ISBN 975-7369-22-5]
Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik? [ISBN 975-7369-23-3]
Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik? [ISBN 975-7369-24-1]
Cumhuriyet Tarihi Set 1
Cumhuriyet Tarihi Set 2
İstiklal Harbimiz 1-5
Paşaların Kavgası
Paşaların Hesaplaşması
Cehennem Değirmeni 1-2
İzmir Suikasti
Çocuklara Öğütler
Hayatım
İttihat ve Terraki Cemiyeti 1896-1909
Ermeni Dosyası
İngiltere, İtalya ve Habeş Harbi
Kürt Meselesi
Çocuk, Davamız 1-2
İstiklal Harbimizin Esasları
Yunan Süngüsü
Sanayi Projelerimiz
İktisat Esaslarımız
Tarihte Almanlar ve Alman Ordusu
Türkiye’de ve Türk Ordusunda Almanlar
Tarih Boyunca Türk-Alman İlişkileri
İstiklal Harbimizde İttihad Terraki ve Enver Paşa 1-2
İstiklal Harbimizin Esasları Neden Yazıldı?
Milli Mücadelede Bursa
İtalya ve Habeş
Ermeni Mezalimi
Sırp-Bulgar Seferi
Osmanlı Ordusunun Taaruz Fikri
Erkan-i Harbiye Vezaifinden İstihbarat
Sarıkamış-Kars ve Ötesi
Erzincan ve Erzurum'un Kurtuluşu
Bulgaristan Esareti -Hatıralar, Notlar
Nutuk ve Karabekir'den Cevaplar
Mirası[kaynağı değiştir]
1968 yılında Erzurum'da inşa edilen ve Cemal Gürsel Stadyumu'nun adı, 10 Ağustos 2012 tarihinde alınan bir kararla Kâzım Karabekir Stadyumu olarak değiştirildi.
Kurtuluş Savaşı’nın büyük komutanlarındandır. Karaman’ın Kasba köyünden Karabekir ailesine mensup Mehmet Emin Paşa’nın oğludur. İstanbul’da doğdu. Fatih Askeri Rüştiyesi’nde ve Kuleli İdadisi’nde okudu. Harbiye’yi bitirdikten sonra 1905’te erkânıharp (kurmay) yüzbaşısı oldu. 1908 inkılabından sonra tümen kurmaylığına getirildi. 1909’da 31 mart ayaklanmasını bastıran Hareket Ordusu ikinci tümeninin kurmay başkanlığını yaptı.
Balkan Savaşı’nda Edirne savaşlarına katılan Kâzım Karabekir, I. Dünya Savaşı’nda önce Doğu cephesinde, sonra da Çanakkale’de tümen komutanı olarak savaşmıştır. Irak cephesinde de savaştıktan sonra Kafkas Cephesi İkinci Kolordu Komutanlığına tayin edildi. Daha sonra Birinci Kolordunun başına getirildi, bu kolordusu ile, Erzincan ve Erzurum’u kurtardı. Kars ve Gümrü’yü de aldıktan sonra generalliğe terfi etti. Tebriz’de bulunduğu sırada mütarekenin imzalanması üzerine İstanbul’a çâğırıldı, daha sonra 15. Kolordu komutanı sıfatı ile yeniden doğuya gitti, Şark Cephesi Komutanlığı’na tayin edildi. Doğuda Ermeni ordularını bozması, İstiklal Savaşı’nın ilk başarısıdır. Bu sayede Yunanlılar’a karşı Türk kuvvetlerinin tamamını toplamak mümkün oldu.
Büyük Millet Meclisi’ne önce Edirne milletvekili olarak giren ve orgeneralliğe yükselen Kazım Karabekir, bir ara 1. Ordu Müfettişi oldu, 1924’te müfettişlikten çekilerek Meclis’te Terakkiperver Fırka’nın başkanlığını yaptı. 1927’de emekliye ayrılan general, 1938’de İstanbul milletvekili oldu, Meclis Başkanlığına seçildi. 26 ocak 1948’de de öldü. Birçok kitap, pek önemli hatıraları vardır. Aynı zamanda bestekârdı.
Eserleri
Ankara'da Savaş Rüzgarları
Bir Düello ve Bir Suikast [ISBN 975-7369-39-X]
Birinci Cihan Harbi 1-4 [ISBN 975-7369-21-7]
Birinci Cihan Harbine Neden Girdik? [ISBN 975-7369-21-7]
Birinci Cihan Harbine Nasıl Girdik? [ISBN 975-7369-22-5]
Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik? [ISBN 975-7369-23-3]
Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik? [ISBN 975-7369-24-1]
Cumhuriyet Tarihi Set 1
Cumhuriyet Tarihi Set 2
İstiklal Harbimiz 1-5
Paşaların Kavgası
Paşaların Hesaplaşması
Cehennem Değirmeni 1-2
İzmir Suikasti
Çocuklara Öğütler
Hayatım
İttihat ve Terraki Cemiyeti 1896-1909
Ermeni Dosyası
İngiltere, İtalya ve Habeş Harbi
Kürt Meselesi
Çocuk, Davamız 1-2
İstiklal Harbimizin Esasları
Yunan Süngüsü
Sanayi Projelerimiz
İktisat Esaslarımız
Tarihte Almanlar ve Alman Ordusu
Türkiye’de ve Türk Ordusunda Almanlar
Tarih Boyunca Türk-Alman İlişkileri
İstiklal Harbimizde İttihad Terraki ve Enver Paşa 1-2
İstiklal Harbimizin Esasları Neden Yazıldı?
Milli Mücadelede Bursa
İtalya ve Habeş
Ermeni Mezalimi
Sırp-Bulgar Seferi
Osmanlı Ordusunun Taaruz Fikri
Erkan-i Harbiye Vezaifinden İstihbarat
Sarıkamış-Kars ve Ötesi
Erzincan ve Erzurum'un Kurtuluşu
Bulgaristan Esareti -Hatıralar, Notlar
Nutuk ve Karabekir'den Cevaplar
Mirası[kaynağı değiştir]
1968 yılında Erzurum'da inşa edilen ve Cemal Gürsel Stadyumu'nun adı, 10 Ağustos 2012 tarihinde alınan bir kararla Kâzım Karabekir Stadyumu olarak değiştirildi.
Murat Belge
Mehmet Murat Kadri Belge (d. 16 Mart 1943, Ankara), Türk yazar, çevirmen, siyasi aktivist ve akademisyen. Sanatçı Hale Soygazi'nin eşidir.
Ankara'da doğan Belge, işadamı ve Demokrat Parti'den milletvekilli olan Burhan Asaf Belge'nin oğludur. Yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yeğenidir.[1] Nişantaşı'nda High School'da yatılı öğrenim gördü ve AFS ile Amerika'da Massachusetts eyaletine değişim öğrencisi olarak gitti. 1966'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Asistanlık ve doktorasını aynı bölümde yapmıştır. Tezi Marksist düşünür Christopher Caudwell üzerinedir. Aynı dönemde William Faulkner ve James Joyce çevirilerini yaptı.
12 Mart döneminde iki yıl cezaevinde kaldı. Bu dönemde Veli Küçük'ün Ziverbey köşkünde kendisine işkence yaptığını söylemiştir. .[2] 1974 yılında üniversiteye döndü. Berna Moran, Mina Urgan ve Akşit Göktürk ile aynı üniversite ortamında yetişmiştir. 1970'de Halkın Dostları, 1975'de Birikim dergilerinin kurucuları arasında yer aldı. Bu dergilerde sosyalist teori ve siyasete ilişkin yazılar yazdı. Fransız düşünürü Althusser’in görüşlerini savundu. 1980'de doçent oldu. 1981'de YÖK yasasının çıkmasından sonra üniversiteden ayrıldı. Demokrat ve Cumhuriyet gazetelerinde yazılar yazdı. 1983'te Yeni Gündem dergisinin ve İletişim Yayınları'nın genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Yeni Gündem dergisinde bir dönem Sadık Özben takma adıyla mizah yazıları yazdı.
İlerleyen yıllarda İstanbul'un tarihi bölgelerinde, Boğaziçi'nde düzenlediği kültür turlarıyla tanındı; yemek ve mutfak kültürü ve gezilerine ilişkin kitaplar, bir gezi rehberi ve popüler tarih kitaplarına imzasını attı. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün bölüm başkanlığını kurulduğu yıl olan 1996'dan beri sürdürmekte ve bölümde edebiyat dersleri vermeye devam etmektedir. 24 Mayıs 2008'e kadar köşe yazılarını sürdürdüğü Radikal gazetesinden ayrılıp, Taraf gazetesinde yazmaya başladı. Açık Radyo'da ve NTV'de yayınlanan Gerçek Orada Bir Yerde programlarında yer aldı. Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin aktif üyelerinden biridir. Halen T24'te ve Birikim dergisinde düzenli olarak yazılar yazmaktadır.
Kitapları
Tarihten Güncelliğe (1983)
Sosyalizm, Türkiye ve Gelecek (1989)
Marksist Estetik: Christopher Caudwell Üzerine Bir İnceleme (1989)
The Blue Cruise (1991)
12 Yıl Sonra 12 Eylül (1992)
Türkiye Dünyanın Neresinde? (1992)
İstanbul Gezi Rehberi (1993)
Türkler ve Kürtler: Nereden Nereye? (1996)
Boğaziçi'nde Yalılar ve İnsanlar (1997)
Edebiyat Üstüne Yazılar (1998)
Tarih Boyunca Yemek Kültürü (2001)
Başka Kentler, Başka Denizler (2002)
Yaklaştıkça Uzaklaşıyor mu? / Avrupa Birliği ve Türkiye (2003)
Osmanlı'da Kurumlar ve Kültür (2005)
Linç Kültürünün Tarihsel Kökeni: Milliyetçilik (2006)
Başka Kentler, Başka Denizler 2 (2007)
Genesis 'Büyük Ulusal Anlatı' ve Türklerin Kökeni (2008)
Sanat ve Edebiyat Yazıları (2009)
Başka Kentler, Başka Denizler 3 (2011)
Militarist Modernleşme Almanya, Japonya ve Türkiye (2011)
"Step ve Bozkır 'Rusça ve Türkçe Edebiyatta Doğu-Batı Sorunu ve Kültür (2016)
Çevirileri
Martin Chuzlewitt, Charles Dickens
Döşeğimde Ölürken, Ağustos Işığı, Ayı, William Faulkner
Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, James Joyce
1844 Elyazmaları, Karl Marx
Bir Zamanlar Europa’da, John Berger
Hegel, W.T. Stace
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla, Leo Huberman
Ankara'da doğan Belge, işadamı ve Demokrat Parti'den milletvekilli olan Burhan Asaf Belge'nin oğludur. Yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yeğenidir.[1] Nişantaşı'nda High School'da yatılı öğrenim gördü ve AFS ile Amerika'da Massachusetts eyaletine değişim öğrencisi olarak gitti. 1966'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Asistanlık ve doktorasını aynı bölümde yapmıştır. Tezi Marksist düşünür Christopher Caudwell üzerinedir. Aynı dönemde William Faulkner ve James Joyce çevirilerini yaptı.
12 Mart döneminde iki yıl cezaevinde kaldı. Bu dönemde Veli Küçük'ün Ziverbey köşkünde kendisine işkence yaptığını söylemiştir. .[2] 1974 yılında üniversiteye döndü. Berna Moran, Mina Urgan ve Akşit Göktürk ile aynı üniversite ortamında yetişmiştir. 1970'de Halkın Dostları, 1975'de Birikim dergilerinin kurucuları arasında yer aldı. Bu dergilerde sosyalist teori ve siyasete ilişkin yazılar yazdı. Fransız düşünürü Althusser’in görüşlerini savundu. 1980'de doçent oldu. 1981'de YÖK yasasının çıkmasından sonra üniversiteden ayrıldı. Demokrat ve Cumhuriyet gazetelerinde yazılar yazdı. 1983'te Yeni Gündem dergisinin ve İletişim Yayınları'nın genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Yeni Gündem dergisinde bir dönem Sadık Özben takma adıyla mizah yazıları yazdı.
İlerleyen yıllarda İstanbul'un tarihi bölgelerinde, Boğaziçi'nde düzenlediği kültür turlarıyla tanındı; yemek ve mutfak kültürü ve gezilerine ilişkin kitaplar, bir gezi rehberi ve popüler tarih kitaplarına imzasını attı. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün bölüm başkanlığını kurulduğu yıl olan 1996'dan beri sürdürmekte ve bölümde edebiyat dersleri vermeye devam etmektedir. 24 Mayıs 2008'e kadar köşe yazılarını sürdürdüğü Radikal gazetesinden ayrılıp, Taraf gazetesinde yazmaya başladı. Açık Radyo'da ve NTV'de yayınlanan Gerçek Orada Bir Yerde programlarında yer aldı. Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin aktif üyelerinden biridir. Halen T24'te ve Birikim dergisinde düzenli olarak yazılar yazmaktadır.
Kitapları
Tarihten Güncelliğe (1983)
Sosyalizm, Türkiye ve Gelecek (1989)
Marksist Estetik: Christopher Caudwell Üzerine Bir İnceleme (1989)
The Blue Cruise (1991)
12 Yıl Sonra 12 Eylül (1992)
Türkiye Dünyanın Neresinde? (1992)
İstanbul Gezi Rehberi (1993)
Türkler ve Kürtler: Nereden Nereye? (1996)
Boğaziçi'nde Yalılar ve İnsanlar (1997)
Edebiyat Üstüne Yazılar (1998)
Tarih Boyunca Yemek Kültürü (2001)
Başka Kentler, Başka Denizler (2002)
Yaklaştıkça Uzaklaşıyor mu? / Avrupa Birliği ve Türkiye (2003)
Osmanlı'da Kurumlar ve Kültür (2005)
Linç Kültürünün Tarihsel Kökeni: Milliyetçilik (2006)
Başka Kentler, Başka Denizler 2 (2007)
Genesis 'Büyük Ulusal Anlatı' ve Türklerin Kökeni (2008)
Sanat ve Edebiyat Yazıları (2009)
Başka Kentler, Başka Denizler 3 (2011)
Militarist Modernleşme Almanya, Japonya ve Türkiye (2011)
"Step ve Bozkır 'Rusça ve Türkçe Edebiyatta Doğu-Batı Sorunu ve Kültür (2016)
Çevirileri
Martin Chuzlewitt, Charles Dickens
Döşeğimde Ölürken, Ağustos Işığı, Ayı, William Faulkner
Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, James Joyce
1844 Elyazmaları, Karl Marx
Bir Zamanlar Europa’da, John Berger
Hegel, W.T. Stace
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla, Leo Huberman
Emre Dorman
Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Kelâm Bilim Dalı’nda hazırladığı Tanrı’nın Varlığının Kanıtlanmasında Kullanılan Modern Deliller: İnsancı İlke Örneği başlıklı tezi ile yüksek lisans (2004), Deizm ve Eleştirisi: Tarihsel ve Teolojik Bir Yaklaşım başlıklı tezi ile de doktora çalışmasını tamamladı (2009).
Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde Felsefeye Giriş, Felsefe Tarihi ve Bilim Felsefesi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ise İslâm Felsefesi ve Din Felsefesi dersleri vermekte, teoloji, felsefe ve din-bilim ilişkisi alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir.
İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar (İstanbul Yayınevi 2011),
Kur’ân-ı Kerîm’deki Temel Emirler ve Yasaklar (İstanbul Yayınevi 2011)
Modern Bilim: “Tanrı Var” (İstanbul Yayınevi 2011)
People Are Asleep They Wake Up When They Die (İngilizce/İstanbul Yayınevi 2012)
Duanız Olmasa Ne Öneminiz Var? (İstanbul Yayınevi 2013),
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu (İstanbul Yayınevi 2014),
Din Neden Gereklidir? (İstanbul Yayınevi 2015),
Allah’a Öğretilen Din (İstanbul Yayınevi 2016),
Allah’ın Parmak İzi (Destek Yayınları 2016),
Kendini Kınayan Nefis (Destek Yayınları 2017)
isimli kitapları yayımlanmıştır.
Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde Felsefeye Giriş, Felsefe Tarihi ve Bilim Felsefesi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ise İslâm Felsefesi ve Din Felsefesi dersleri vermekte, teoloji, felsefe ve din-bilim ilişkisi alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir.
İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar (İstanbul Yayınevi 2011),
Kur’ân-ı Kerîm’deki Temel Emirler ve Yasaklar (İstanbul Yayınevi 2011)
Modern Bilim: “Tanrı Var” (İstanbul Yayınevi 2011)
People Are Asleep They Wake Up When They Die (İngilizce/İstanbul Yayınevi 2012)
Duanız Olmasa Ne Öneminiz Var? (İstanbul Yayınevi 2013),
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu (İstanbul Yayınevi 2014),
Din Neden Gereklidir? (İstanbul Yayınevi 2015),
Allah’a Öğretilen Din (İstanbul Yayınevi 2016),
Allah’ın Parmak İzi (Destek Yayınları 2016),
Kendini Kınayan Nefis (Destek Yayınları 2017)
isimli kitapları yayımlanmıştır.
Engin Geçtan
Engin Geçtan (d. 12 Ocak 1932, İzmir - ) Türk psikiyatri profesörü, psikoterapist ve yazar.
İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1956'da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra uzmanlık eğitimi için ABD'ye gidip New York ve Columbia üniversitelerinde öğrenim gördü (1956-1961). Bu süreçte genel psikoloji, dinamik psikiyatri, çocuk psikolojisi ve nöroloji alanlarında çalışmalar yaptı.
1968'de doçent, 1974'te profesör oldu. ODTÜ, Ankara, Boğaziçi ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalıştı.
Psikiyatri üzerine yazdığı kitaplarında genelde varoluşçu psikiyatri ve psikanalitik düşünceye yer verir.
Ayrıca, psikiyatriyi edebiyat alanında da kullanmış ve akademik çalışmalarının dışında, bir romancı olarak da tanınmıştır.
Özgürlük, depresyon, çocukluk, birey ve toplum ilişkileri, yaşam ve ölüm gibi temel varoluşsal kavram ve sorunların yanı sıra uyku, psikodrama yöntemleri, yeme bozuklukları gibi özel konuları da ayrıntılı biçimde ele alıp işlediği kitaplarında, genel olarak, yaşamı seyredenler ve gerçekten yaşayanlar diye iki tip insanı tasvir eder. Yaşamak için durup düşünmek ve sorun üretmek yerine hayata karışmayı salık verir.
Sadece bireyin sorunlarıyla yetinmeyen Geçtan, toplumsal hastalıkları da sebep ve sonuçlarıyla irdelerken Türkiye özelinde toplumsal yapıdan örnekler verip bireysel sorunlara paralel toplumsal analizler yapar.
Romanları
Kırmızı Kitap, 1993
Dersaadet'te Dans, 1995
Bir Günlük Yerim Kaldı, İster misiniz?, 1997
Kızarmış Palamutun Kokusu, 2001
Tren, 2004
Seyyar, 2005
Kuru Su, 2008
Zamane, 2010
Mesela Saat Onda, 2012
Denemeleri
Kimbilir?, 1998
Rastgele Ben, 2014
Psikiyatri Kitapları
Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar, 1974
Psikanaliz ve Sonrası, 1980
İnsan Olmak, 1982
Varoluş ve Psikiyatri, 1987
Çağdaş Yaşam ve Normaldışı Davranışlar, 1988
Hayat ,2002
İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1956'da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra uzmanlık eğitimi için ABD'ye gidip New York ve Columbia üniversitelerinde öğrenim gördü (1956-1961). Bu süreçte genel psikoloji, dinamik psikiyatri, çocuk psikolojisi ve nöroloji alanlarında çalışmalar yaptı.
1968'de doçent, 1974'te profesör oldu. ODTÜ, Ankara, Boğaziçi ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalıştı.
Psikiyatri üzerine yazdığı kitaplarında genelde varoluşçu psikiyatri ve psikanalitik düşünceye yer verir.
Ayrıca, psikiyatriyi edebiyat alanında da kullanmış ve akademik çalışmalarının dışında, bir romancı olarak da tanınmıştır.
Özgürlük, depresyon, çocukluk, birey ve toplum ilişkileri, yaşam ve ölüm gibi temel varoluşsal kavram ve sorunların yanı sıra uyku, psikodrama yöntemleri, yeme bozuklukları gibi özel konuları da ayrıntılı biçimde ele alıp işlediği kitaplarında, genel olarak, yaşamı seyredenler ve gerçekten yaşayanlar diye iki tip insanı tasvir eder. Yaşamak için durup düşünmek ve sorun üretmek yerine hayata karışmayı salık verir.
Sadece bireyin sorunlarıyla yetinmeyen Geçtan, toplumsal hastalıkları da sebep ve sonuçlarıyla irdelerken Türkiye özelinde toplumsal yapıdan örnekler verip bireysel sorunlara paralel toplumsal analizler yapar.
Romanları
Kırmızı Kitap, 1993
Dersaadet'te Dans, 1995
Bir Günlük Yerim Kaldı, İster misiniz?, 1997
Kızarmış Palamutun Kokusu, 2001
Tren, 2004
Seyyar, 2005
Kuru Su, 2008
Zamane, 2010
Mesela Saat Onda, 2012
Denemeleri
Kimbilir?, 1998
Rastgele Ben, 2014
Psikiyatri Kitapları
Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar, 1974
Psikanaliz ve Sonrası, 1980
İnsan Olmak, 1982
Varoluş ve Psikiyatri, 1987
Çağdaş Yaşam ve Normaldışı Davranışlar, 1988
Hayat ,2002
Yılmaz Erdoğan
4 Kasım 1967 tarihinde Hakkari’de doğan Yılmaz Erdoğan’ın çocukluk yılları Ankara’da geçmiştir. Babasının adı Nazım, annesinin adı ise Süheyla’dır. Bir abisi ve bir kız kardeşi vardır. Abisi Mustafa Erdoğan “Anadolu Ateşi” dans topluluğunun kurucusudur. Kız kardeşi Deniz Erdoğan ise ses sanatçısıdır. Yılmaz Erdoğan 1993 – 1998 seneleri arasında Sanem Oktar’la bir evlilik hayatı geçirmiştir. Bu evlilikten Berfin adında bir kız çocuğu olmuştur. Daha sonra sinema ve dizi oyuncusu olan Belçim Erdoğan’la evlenmiş, bu evliliğinden de 2010 senesinde Rodin adında bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Yılmaz Erdoğan oyunculuk, yazarlık ve yönetmenlik yapmaktadır.
Öğrenim Hayatı
Ankara’nın Aydınlıkevler ilçesinde bulunan Aydınlıkevler Lisesi mezunu olan Yılmaz Erdoğan 1987 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ni kazanmıştır. Ancak bu öğrenimini yarım bırakmış ve Ferhan Şensoy’un “Nöbetçi Tiyatro” kadrosuna katılarak kendisine hedefleri doğrultusunda başka bir yön çizmiştir.
Sanat Kariyeri
Bu kadroda hem oyuncu olarak, hem de yazar olarak görev yapmıştır. 1988 senesine gelindiğinde “Güldüşünürü Tiyatrosu”nu kurmuştur. Daha sonra Levent Kırca Tiyatrosu’nun “Gereği Düşünüldü” oyununu yazmıştır. Bunun yanında yine Levent Kırca’nın içinde bulunduğu “Olacak O Kadar” isimli televizyon serisinin de senaryosuna katkıları olmuştur. Yasemin Yalçın Tiyatrosu’nda oynanan “Kadınlık Bizde Kalsın”, “Haşlama Taşlama” oyunları da Yılmaz Erdoğan’ın kaleminden çıkmış oyunlardır. 1994 senesinde ise Necati Akpınar’la beraber Beşiktaş Kültür Merkezi Oyuncuları’nı kurarak kariyerinde dev bir adım daha atmıştır. Ancak esas ismini duyurduğu projesi “Bir Demet Tiyatro” isimli televizyon dizisi olmuştur. Bu dizinin senaristliğini yapan Erdoğan, aynı zamanda dizideki karakterlerden biri olan “Mükremin” karakterini başarıyla canlandırarak oyunculuk kariyerinde ciddi bir aşama kaydetmiştir. Yılmaz Erdoğan’ın sinema sektöründe kendisini gösterdiği projesi ise “Vizontele” isimli filmidir. Filmin senaryosunu yazan Erdoğan, filmin yönetmenliğini de kendisi üstlenmiştir. “Vizontele” filmi 2000 senesinde gösterime girmiş ve o zamana kadarki filmler içerisinde en çok izlenen film olmuştur. “Vizontele” filminin ardından 2003 senesinde vizyona giren “Vizontele Tuuba” filminin de senaryosunu yazmış ve yönetmenliğini yapmıştır. 2005 senesinde gösterime giren “Organize İşler” filmini de yine kendisi yazıp yönetmiştir. Yılmaz Erdoğan şiire olan ilgisiyle de bilinmektedir. Şiirsel çalışmalarını “Kayıp Kentin Yakışıklısı” isimli şiir kasetini piyasaya sunarak süslemiştir. Ayrıca Yılmaz Erdoğan kariyerinde, çeşitli dallarda bir çok yerden ödüller almış bir sanatçıdır.
Yılmaz Erdoğan’ın Yönettiği Bazı Filmler
Vizontele – (2000)
Vizontele Tuuba – (2003)
Organize İşler – (2005)
Neşeli Hayat – (2009)
Kelebeğin Rüyası – (2013)
Yılmaz Erdoğan’ın Oyuncu Olduğu Bazı Filmler
Vizontele – (2000)
Vizontele Tuuba – (2003)
Organize İşler – (2005)
Neşeli Hayat – (2009)
Bir Zamanlar Anadolu’da – (2011)
Gergedan Mevsimi – (2012)
Words With Gods – (2012)
Kelebeğin Rüyası – (2013)
Yılmaz Erdoğan’ın Bazı Kitapları
Sahiler Düş Düşler Sahi – (Şiir Kitabı)
Bana Bir Şeyhler Oluyor – (Oyun Kitabı)
Kayıp Kentin Yakışıklısı – (Şiir Kitabı)
Anladım – (Şiir Kitabı)
Otogargara – (Oyun Kitabı)
Cebimde Kelimeler – (Oyun Kitabı)
Hijyenik Aşklar
Yavrunu Bilinçlendir Hanım
Öğrenim Hayatı
Ankara’nın Aydınlıkevler ilçesinde bulunan Aydınlıkevler Lisesi mezunu olan Yılmaz Erdoğan 1987 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ni kazanmıştır. Ancak bu öğrenimini yarım bırakmış ve Ferhan Şensoy’un “Nöbetçi Tiyatro” kadrosuna katılarak kendisine hedefleri doğrultusunda başka bir yön çizmiştir.
Sanat Kariyeri
Bu kadroda hem oyuncu olarak, hem de yazar olarak görev yapmıştır. 1988 senesine gelindiğinde “Güldüşünürü Tiyatrosu”nu kurmuştur. Daha sonra Levent Kırca Tiyatrosu’nun “Gereği Düşünüldü” oyununu yazmıştır. Bunun yanında yine Levent Kırca’nın içinde bulunduğu “Olacak O Kadar” isimli televizyon serisinin de senaryosuna katkıları olmuştur. Yasemin Yalçın Tiyatrosu’nda oynanan “Kadınlık Bizde Kalsın”, “Haşlama Taşlama” oyunları da Yılmaz Erdoğan’ın kaleminden çıkmış oyunlardır. 1994 senesinde ise Necati Akpınar’la beraber Beşiktaş Kültür Merkezi Oyuncuları’nı kurarak kariyerinde dev bir adım daha atmıştır. Ancak esas ismini duyurduğu projesi “Bir Demet Tiyatro” isimli televizyon dizisi olmuştur. Bu dizinin senaristliğini yapan Erdoğan, aynı zamanda dizideki karakterlerden biri olan “Mükremin” karakterini başarıyla canlandırarak oyunculuk kariyerinde ciddi bir aşama kaydetmiştir. Yılmaz Erdoğan’ın sinema sektöründe kendisini gösterdiği projesi ise “Vizontele” isimli filmidir. Filmin senaryosunu yazan Erdoğan, filmin yönetmenliğini de kendisi üstlenmiştir. “Vizontele” filmi 2000 senesinde gösterime girmiş ve o zamana kadarki filmler içerisinde en çok izlenen film olmuştur. “Vizontele” filminin ardından 2003 senesinde vizyona giren “Vizontele Tuuba” filminin de senaryosunu yazmış ve yönetmenliğini yapmıştır. 2005 senesinde gösterime giren “Organize İşler” filmini de yine kendisi yazıp yönetmiştir. Yılmaz Erdoğan şiire olan ilgisiyle de bilinmektedir. Şiirsel çalışmalarını “Kayıp Kentin Yakışıklısı” isimli şiir kasetini piyasaya sunarak süslemiştir. Ayrıca Yılmaz Erdoğan kariyerinde, çeşitli dallarda bir çok yerden ödüller almış bir sanatçıdır.
Yılmaz Erdoğan’ın Yönettiği Bazı Filmler
Vizontele – (2000)
Vizontele Tuuba – (2003)
Organize İşler – (2005)
Neşeli Hayat – (2009)
Kelebeğin Rüyası – (2013)
Yılmaz Erdoğan’ın Oyuncu Olduğu Bazı Filmler
Vizontele – (2000)
Vizontele Tuuba – (2003)
Organize İşler – (2005)
Neşeli Hayat – (2009)
Bir Zamanlar Anadolu’da – (2011)
Gergedan Mevsimi – (2012)
Words With Gods – (2012)
Kelebeğin Rüyası – (2013)
Yılmaz Erdoğan’ın Bazı Kitapları
Sahiler Düş Düşler Sahi – (Şiir Kitabı)
Bana Bir Şeyhler Oluyor – (Oyun Kitabı)
Kayıp Kentin Yakışıklısı – (Şiir Kitabı)
Anladım – (Şiir Kitabı)
Otogargara – (Oyun Kitabı)
Cebimde Kelimeler – (Oyun Kitabı)
Hijyenik Aşklar
Yavrunu Bilinçlendir Hanım
27 Nisan 2017 Perşembe
Erdal Sarızeybek
Erdal Sarızeybek; (d. 1956, Kaman, Kırşehir), Türk asker.
1976 yılında Kara Harp Okulu'dan jandarma teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1978-1996 yılları arasında jandarma teşkilatının sınır, eğitim ve iç güvenlik birliklerinde komutanlık yaptı.
1990 yılında Fransız Jandarma Subay Okulundaki öğrenimini müteakip 1992-1994 yılları arası Şemdinli Hudut Tabur Komutanlığı görevinde bulundu.
1996-1998 yılları Paris Askeri Ataşe Yardımcılığı görevini yürüttü. 2002 yılında Türkiye'de Adli Kolluk konusunda master yaptı. 1999-2004 yılları arasında Van, Manisa ve Şanlıurfa'da İl Jandarma Komutanlığı görevlerinde bulundu. 2005 yılında atandığı Ankara Uzman Jandarma Öğrenci Alay Komutanlığı görevinde iken albay rütbesinde kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri Birinci Derece Gümüş Liyakat Madalyası sahibi emekli albay Sarızeybek, evli, iki çocuk babası olup çok iyi derecede Fransızca bilmektedir.
Kitapları
Şemdinli'de Sınırı Aşmak (2006) (ISBN 9789756461372)
Hesaplaşma - Terör Kaçakçılık Hudut ve Biz (2006) (ISBN 9789756461389)
Ya Gazi Paşa Duyarsa (2007) (ISBN 9789756461419)
İhaneti Gördüm (2007) (ISBN 9789756461518)
Son Harekat - Kod Adı: Yahuda (2008) (ISBN 9789756461679)
Ergenekon Gölgesinde İhaneti Yaşamak (2009) (ISBN 9789756461877)
Kurt Kapanı - Tehlike Ağır ve Yakın (2010) (ISBN 9786055514099)
Çarçella - Anadolu'da Ateşle Oynamak (2011) (ISBN 9786055514334)
Nil'den Fırat'a Devlet Oyunları (2012) (ISBN 9786055514952)
Yüzleşme (2013) (ISBN 9786054726226)
Cemaat ve Barzani (2013) (ISBN 9786056444104)
Büyük Suikast - Kürt Gerçeğinde Bilmediklerimiz (2014) (ISBN 9786053110781)
1976 yılında Kara Harp Okulu'dan jandarma teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1978-1996 yılları arasında jandarma teşkilatının sınır, eğitim ve iç güvenlik birliklerinde komutanlık yaptı.
1990 yılında Fransız Jandarma Subay Okulundaki öğrenimini müteakip 1992-1994 yılları arası Şemdinli Hudut Tabur Komutanlığı görevinde bulundu.
1996-1998 yılları Paris Askeri Ataşe Yardımcılığı görevini yürüttü. 2002 yılında Türkiye'de Adli Kolluk konusunda master yaptı. 1999-2004 yılları arasında Van, Manisa ve Şanlıurfa'da İl Jandarma Komutanlığı görevlerinde bulundu. 2005 yılında atandığı Ankara Uzman Jandarma Öğrenci Alay Komutanlığı görevinde iken albay rütbesinde kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri Birinci Derece Gümüş Liyakat Madalyası sahibi emekli albay Sarızeybek, evli, iki çocuk babası olup çok iyi derecede Fransızca bilmektedir.
Kitapları
Şemdinli'de Sınırı Aşmak (2006) (ISBN 9789756461372)
Hesaplaşma - Terör Kaçakçılık Hudut ve Biz (2006) (ISBN 9789756461389)
Ya Gazi Paşa Duyarsa (2007) (ISBN 9789756461419)
İhaneti Gördüm (2007) (ISBN 9789756461518)
Son Harekat - Kod Adı: Yahuda (2008) (ISBN 9789756461679)
Ergenekon Gölgesinde İhaneti Yaşamak (2009) (ISBN 9789756461877)
Kurt Kapanı - Tehlike Ağır ve Yakın (2010) (ISBN 9786055514099)
Çarçella - Anadolu'da Ateşle Oynamak (2011) (ISBN 9786055514334)
Nil'den Fırat'a Devlet Oyunları (2012) (ISBN 9786055514952)
Yüzleşme (2013) (ISBN 9786054726226)
Cemaat ve Barzani (2013) (ISBN 9786056444104)
Büyük Suikast - Kürt Gerçeğinde Bilmediklerimiz (2014) (ISBN 9786053110781)
Oğuz Aral
Dünya tarihinde en fazla satan 3. mizah dergisini kurmuş olan yazar, karikatürist, pandomimci ve çizgi film yapımcısı.
Oğuz Aral, 1936 yılında, Silivri'de dünyaya geldi. Kendisi gibi sanatçı olan kardeşleri karikatürist Tekin Aral ve yazar İnci Aral'la beraber büyüdü. Davutpaşa Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne başladı fakat eğitimini yarıda bıraktı.
İlk karikatürünü 1950 yılında, 14 yaşındayken yayınlatan Aral, o tarihten sonra çeşitli dergi ve gazetelerde karikatür çizmeye başladı. 17 yaşına geldiğinde dönemin en büyük ve en uzun süreli yayın yapan mizah dergisi olan Akbaba'da profesyonel olarak çalışmaya başlamıştı.
İlk sevliliğini Sevil hanım ile yapan Oğuz Aral, ikinci ve son evliliğini Tolga Tiğin ile yaptı, çiftin beraberliği Oğuz Aral'ın vefatına kadar devam etti.
Gırgır dergisini çıkartmadan önce uzun süre pandomim (sessiz tiyatro) gösterileri yapan Aral, ülkenin pek çok yerinde turnelere çıktı. Trt'de yayınlanan çizgi filmler de hazırlayan usta sanatçı ayrıca Türkiye'nin ilk canlı karikatür stüdyosunu kurdu ve burada reklam filmleri yaptı.
Kardeşi Tekin Aral ile birlikte çıkarttıkları Gırgır dergisi, zaman zaman 1.000.000'a ulaşan haftalık tirajı ile dünyanın en çok satan üçüncü mizah dergisi oldu. Siyasi, ekonomik, sosyo-politik eleştiriler içeren ve halkın üzerinde büyük bir etkisi olan Gırgır'ın yönetimi 1989 yılında Aral'ın elinden zorla alındı. Hasan Kaçan, Latif Demir, Mehmet Çağçağ, Metin Üstündağ, Gani Müjde gibi onlarca ünlü karikatürist ve yazar, Oğuz Aral'ın yönetimindeki Gırgır dergisinde yetişti.
1990 yılında, Gırgır'ın zorla elinden alınmasını takiben Avni dergisini kurdu. Sevilen karakteri Avanak Avni'nin adıyla kurulan bu dergi, 1996 yılına kadar yayın hayatını sürdürdü. Derginin kapanmasının ardından Hürriyet Gazetesi'ne geçen Aral, vefatına kadar karikatür ve yazılarını bu gazetede yayınladı.
Çalışma hayatındaki titizliği ile bilinen ünlü karikatürist, beğenmediği işleri tekrar çizdirir, çalışanlarına karşı tatlı-sert bir tutum içinde davranırdı. Çalıştığı dergilere yollanan amatör karikatürleri tek tek inceler, yayınlanmaya uygun bulduklarına mutlaka telif hakkını öderdi.
Titiz ve ısrarlı çalışmaları, uzun iş saatleri, çay, kahve, sigara ve rakıya olan aşırı düşkünlüğü, zaten yaşı ilerlemiş olan Aral'ın sağlık durumunu gittikçe kötüleştirmekteydi. Bozulan sağlık durumunu düzeltmek için pek çok ameliyat geçirdi; fakat günlük alışkanlıklarından da vazgeçmedi. Bodrum'da tatil yaparken rahatsızlanan Aral, 26 Temmuz 2004 tarihinde vefat etti.
Lakabı olan "Huysuz İhtiyar"'ı kendisi koymuş olan Oğuz Aral'ın "gereksiz taramalardan kaçın" sözü, yetiştirdiği her usta tarafından kendi öğrencilerine aktarılmaktadır. Yetiştirdiği mizahçılar ve çalışma arkadaşları tarafından 2005 yılında Cihangir Parkı'na dikilen heykeli, daha sonra iki defa saldırıya uğramış, her seferinde tekrar yapılarak yerine konulmuştur. En son 2008 şubatında gerçekleşen üçüncü saldırıdan sonra heykel onarılamayacak duruma gelmiş, yerine yenisinin konulmasına karar verilmiştir.
Ünlü Karikatür Tipleri;
Avanak Avni,
Vites Mahmut,
Utanmaz Adam,
Mayk Hammer.
Çıkarttığı Mizah Dergileri;
Gırgır,
Avni
Yönetmenliğini Yaptığı Tiyatro Oyunları;
Huysuz İhtiyar,
Keşanlı Ali Destanı.
Yarattığı Çizgifilmler
Koca Yusuf,
Direkler Arası,
Ağustos Böceği ile Karınca.
Oğuz Aral, 1936 yılında, Silivri'de dünyaya geldi. Kendisi gibi sanatçı olan kardeşleri karikatürist Tekin Aral ve yazar İnci Aral'la beraber büyüdü. Davutpaşa Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne başladı fakat eğitimini yarıda bıraktı.
İlk karikatürünü 1950 yılında, 14 yaşındayken yayınlatan Aral, o tarihten sonra çeşitli dergi ve gazetelerde karikatür çizmeye başladı. 17 yaşına geldiğinde dönemin en büyük ve en uzun süreli yayın yapan mizah dergisi olan Akbaba'da profesyonel olarak çalışmaya başlamıştı.
İlk sevliliğini Sevil hanım ile yapan Oğuz Aral, ikinci ve son evliliğini Tolga Tiğin ile yaptı, çiftin beraberliği Oğuz Aral'ın vefatına kadar devam etti.
Gırgır dergisini çıkartmadan önce uzun süre pandomim (sessiz tiyatro) gösterileri yapan Aral, ülkenin pek çok yerinde turnelere çıktı. Trt'de yayınlanan çizgi filmler de hazırlayan usta sanatçı ayrıca Türkiye'nin ilk canlı karikatür stüdyosunu kurdu ve burada reklam filmleri yaptı.
Kardeşi Tekin Aral ile birlikte çıkarttıkları Gırgır dergisi, zaman zaman 1.000.000'a ulaşan haftalık tirajı ile dünyanın en çok satan üçüncü mizah dergisi oldu. Siyasi, ekonomik, sosyo-politik eleştiriler içeren ve halkın üzerinde büyük bir etkisi olan Gırgır'ın yönetimi 1989 yılında Aral'ın elinden zorla alındı. Hasan Kaçan, Latif Demir, Mehmet Çağçağ, Metin Üstündağ, Gani Müjde gibi onlarca ünlü karikatürist ve yazar, Oğuz Aral'ın yönetimindeki Gırgır dergisinde yetişti.
1990 yılında, Gırgır'ın zorla elinden alınmasını takiben Avni dergisini kurdu. Sevilen karakteri Avanak Avni'nin adıyla kurulan bu dergi, 1996 yılına kadar yayın hayatını sürdürdü. Derginin kapanmasının ardından Hürriyet Gazetesi'ne geçen Aral, vefatına kadar karikatür ve yazılarını bu gazetede yayınladı.
Çalışma hayatındaki titizliği ile bilinen ünlü karikatürist, beğenmediği işleri tekrar çizdirir, çalışanlarına karşı tatlı-sert bir tutum içinde davranırdı. Çalıştığı dergilere yollanan amatör karikatürleri tek tek inceler, yayınlanmaya uygun bulduklarına mutlaka telif hakkını öderdi.
Titiz ve ısrarlı çalışmaları, uzun iş saatleri, çay, kahve, sigara ve rakıya olan aşırı düşkünlüğü, zaten yaşı ilerlemiş olan Aral'ın sağlık durumunu gittikçe kötüleştirmekteydi. Bozulan sağlık durumunu düzeltmek için pek çok ameliyat geçirdi; fakat günlük alışkanlıklarından da vazgeçmedi. Bodrum'da tatil yaparken rahatsızlanan Aral, 26 Temmuz 2004 tarihinde vefat etti.
Lakabı olan "Huysuz İhtiyar"'ı kendisi koymuş olan Oğuz Aral'ın "gereksiz taramalardan kaçın" sözü, yetiştirdiği her usta tarafından kendi öğrencilerine aktarılmaktadır. Yetiştirdiği mizahçılar ve çalışma arkadaşları tarafından 2005 yılında Cihangir Parkı'na dikilen heykeli, daha sonra iki defa saldırıya uğramış, her seferinde tekrar yapılarak yerine konulmuştur. En son 2008 şubatında gerçekleşen üçüncü saldırıdan sonra heykel onarılamayacak duruma gelmiş, yerine yenisinin konulmasına karar verilmiştir.
Ünlü Karikatür Tipleri;
Avanak Avni,
Vites Mahmut,
Utanmaz Adam,
Mayk Hammer.
Çıkarttığı Mizah Dergileri;
Gırgır,
Avni
Yönetmenliğini Yaptığı Tiyatro Oyunları;
Huysuz İhtiyar,
Keşanlı Ali Destanı.
Yarattığı Çizgifilmler
Koca Yusuf,
Direkler Arası,
Ağustos Böceği ile Karınca.
Yalçın Küçük
1938 İskenderun doğumludur. Kabataş Lisesi mezunudur. Baba tarafından Türkmen, anne tarafından Kafkasyalı bir aileye mensuptur. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini 1960'da bitirmiştir.
1960'larda bir süre DPT'de çalışmıştır. Bir süre sonra Uzun Vadel Planlar Dairesi Müdürlüğüne getirilir, ardından istifa eder.
Yalçın Küçük, buradan ayrılınca Amerika'ya gider, Yale'de lisans eğitimi alır. Ardından mülakatı kazanarak dört ay boyunca da Dünya Bankası'nda staj yapar. Küçük, 1966 yılında ise ODTÜ'de çalışmaya başlar. Rusça öğrenir. 1968-1970 yılları arası Birmingham Üniversitesi Rus ve Doğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nde bulunur. Sovyetoloji araştırmalarını kitaplaştırır, daha sonra bu kitaplar yüzünden 8 yıla mahkum olur. 1973 yılında Polatlı Topçu okulunda askerliğini yedek subay olarak yapmıştır. Askerden sonra Cumhuriyet'te çalışır.
12 Eylül döneminde Gazi Üniversitesi'nde doçent ünvanı ile öğretim görevlisidir. 1993'de Paris'e gider. 1998'de Türkiye'ye döner. Çalışmalarını Sabetaycılık hususunda yoğunlaştırır.
1993'te Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasını kınamak için Türkiye'yi terk etti, Paris'e gitti. Çeşitli sol dergiler çıkarttı. PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilk röportajı gerçekleştirdi. Türkiye'ye 1998'de döndü ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2000'de tahliye oldu.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı. 10 Mart 2014 tarihinde serbest bırakıldı.
Kitapları
100 Soruda Planlama Kalkınma ve Türkiye (1971) (yeni basım: Planlama Kalkınma ve Türkiye, 1975, 1978)
Endüstrileşmenin Temel Sorunları: Sovyet Deneyimi, 1925-1940 (1975)
Türkiye Üzerine Tezler I (1978)
Türkiye Üzerine Tezler II (1979)
Bir Yeni Cumhuriyet için (1980)
Seçme Teknik Çalışmalar (1981)
Aydın Üzerine Tezler, 1830-1980 (1984-1987) (5 cilt)
Bilim ve Edebiyat (1985)
Quo Vadimus-Nereye Gidiyoruz? (1985)
Türkiye Üzerine Tezler III (1986)
Küfür Romanları (1986)
Estetik Hesaplaşma (1987)
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Kuruluşu (1987)
İtirafçıların İtirafları: TKP Pişmanları (1988)
Bir Soran Olursa (1987)
Yirmi Bir Yaşında Bir Çocuk: Fatih Sultan Mehmet (1987)
Kurtuluş Yazısı (1988) (Çelik Bilgin ile birlikte)
Türkiye Üzerine Tezler IV (1989)
Davalarım (1989)
Ermeni Rahiple Mektuplaşmalar (1989)
Kürtler Üzerine Tezler (1990)
Türkiye Üzerine Tezler V (1991)
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü (1991)
Emperyalist Türkiye (1992)
Marksist Damar (1992)
Kürt Bahçesinde Sözleşi (1993), (Abdullah Öcalan ile söyleşi)
Bir Dikine Ülke (1993)
Dirilişin Öyküsü (1993) (Abdullah Öcalan ile söyleşi)
Yürüyüş (1996)
Bakış (1996)
Tarihçe (1997)
Sicil (1997)
El Kitabı (1997)
Sol Marksizm (1998)
Aydınlık Zindan (2000), (Bilgesu Erenus ile birlikte)
Tekelistan (2000)
Sırlar (2001) (ikinci cilt: 2002)
Şebeke: Network (2002) (genişletilmiş basım: Şebeke-Network 1, 2004)
İsimlerin İbranileştirilmesi / Tekelistan 1 (2003) (2 cilt)
Tekeliyet 1 (2003)
Tekeliyet 2 (2003)
Putları Yıkıyorum – Önsözler 1 (2004)
İsyan 1 (2005)
İsyan 2 (2005)
Türkiye Büyülü Hapishanem (2005)
Gizli Tarih 1 (2006)
Ders 1: Küçülme Savaş (2006)
Devlet ve Hürriyet (2006)
Caligula: Saralı Cumhur (2007)
Sol Müdahale (2007)
Aforizmalar (2008)
Epilepsi ile Orgazm: Mediko-Politik (2008)
Çöküş (2010)
Haberci (2010)
Fitne (2010)
Hasta Despot (2010)
Cumhuriyet'e Karşı Küfür Romanları (2011)
Çıkış - Ansiklopedi 1 (2015)
Çıkış - Ansiklopedi 2 (2015)
1960'larda bir süre DPT'de çalışmıştır. Bir süre sonra Uzun Vadel Planlar Dairesi Müdürlüğüne getirilir, ardından istifa eder.
Yalçın Küçük, buradan ayrılınca Amerika'ya gider, Yale'de lisans eğitimi alır. Ardından mülakatı kazanarak dört ay boyunca da Dünya Bankası'nda staj yapar. Küçük, 1966 yılında ise ODTÜ'de çalışmaya başlar. Rusça öğrenir. 1968-1970 yılları arası Birmingham Üniversitesi Rus ve Doğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nde bulunur. Sovyetoloji araştırmalarını kitaplaştırır, daha sonra bu kitaplar yüzünden 8 yıla mahkum olur. 1973 yılında Polatlı Topçu okulunda askerliğini yedek subay olarak yapmıştır. Askerden sonra Cumhuriyet'te çalışır.
12 Eylül döneminde Gazi Üniversitesi'nde doçent ünvanı ile öğretim görevlisidir. 1993'de Paris'e gider. 1998'de Türkiye'ye döner. Çalışmalarını Sabetaycılık hususunda yoğunlaştırır.
1993'te Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasını kınamak için Türkiye'yi terk etti, Paris'e gitti. Çeşitli sol dergiler çıkarttı. PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilk röportajı gerçekleştirdi. Türkiye'ye 1998'de döndü ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2000'de tahliye oldu.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı. 10 Mart 2014 tarihinde serbest bırakıldı.
Kitapları
100 Soruda Planlama Kalkınma ve Türkiye (1971) (yeni basım: Planlama Kalkınma ve Türkiye, 1975, 1978)
Endüstrileşmenin Temel Sorunları: Sovyet Deneyimi, 1925-1940 (1975)
Türkiye Üzerine Tezler I (1978)
Türkiye Üzerine Tezler II (1979)
Bir Yeni Cumhuriyet için (1980)
Seçme Teknik Çalışmalar (1981)
Aydın Üzerine Tezler, 1830-1980 (1984-1987) (5 cilt)
Bilim ve Edebiyat (1985)
Quo Vadimus-Nereye Gidiyoruz? (1985)
Türkiye Üzerine Tezler III (1986)
Küfür Romanları (1986)
Estetik Hesaplaşma (1987)
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Kuruluşu (1987)
İtirafçıların İtirafları: TKP Pişmanları (1988)
Bir Soran Olursa (1987)
Yirmi Bir Yaşında Bir Çocuk: Fatih Sultan Mehmet (1987)
Kurtuluş Yazısı (1988) (Çelik Bilgin ile birlikte)
Türkiye Üzerine Tezler IV (1989)
Davalarım (1989)
Ermeni Rahiple Mektuplaşmalar (1989)
Kürtler Üzerine Tezler (1990)
Türkiye Üzerine Tezler V (1991)
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü (1991)
Emperyalist Türkiye (1992)
Marksist Damar (1992)
Kürt Bahçesinde Sözleşi (1993), (Abdullah Öcalan ile söyleşi)
Bir Dikine Ülke (1993)
Dirilişin Öyküsü (1993) (Abdullah Öcalan ile söyleşi)
Yürüyüş (1996)
Bakış (1996)
Tarihçe (1997)
Sicil (1997)
El Kitabı (1997)
Sol Marksizm (1998)
Aydınlık Zindan (2000), (Bilgesu Erenus ile birlikte)
Tekelistan (2000)
Sırlar (2001) (ikinci cilt: 2002)
Şebeke: Network (2002) (genişletilmiş basım: Şebeke-Network 1, 2004)
İsimlerin İbranileştirilmesi / Tekelistan 1 (2003) (2 cilt)
Tekeliyet 1 (2003)
Tekeliyet 2 (2003)
Putları Yıkıyorum – Önsözler 1 (2004)
İsyan 1 (2005)
İsyan 2 (2005)
Türkiye Büyülü Hapishanem (2005)
Gizli Tarih 1 (2006)
Ders 1: Küçülme Savaş (2006)
Devlet ve Hürriyet (2006)
Caligula: Saralı Cumhur (2007)
Sol Müdahale (2007)
Aforizmalar (2008)
Epilepsi ile Orgazm: Mediko-Politik (2008)
Çöküş (2010)
Haberci (2010)
Fitne (2010)
Hasta Despot (2010)
Cumhuriyet'e Karşı Küfür Romanları (2011)
Çıkış - Ansiklopedi 1 (2015)
Çıkış - Ansiklopedi 2 (2015)
Emrah Serbes
Yalova doğumlu Emrah Serbes, Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nu yarım bıraktı, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Öğrencilik yıllarında BirGün gazetesi için söyleşiler kaleme aldı, Radikal 2 için tiyatro eleştirileri yazdı, Hayvan dergisinin Ankara muhabirliğini yaptı.
Emrah Serbes, polisiye romanın son dönemlerde en çok sevilen ve okunan isimlerinden. Polisiye edebiyatı toplum çözümlemesi için kullanırken, kurgularında aynı zamanda karakterlerde yaratıyor. Bir süre daha farklı tarzlarda yazılarını sürdüreceğini belirten yazar, polisiye yazmaya devam edeceğini de ifade etmiştir. Behzat Ç. adlı polisiye dizisinin 10 bölümde bir senaristliğini yapmıştır. 2011 yılında vizyona giren “Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm” filminin senaristliğini üstlenmiştir.
1- Hikâyem Paramparça – İletişim Yayınları
2- Her Temas İz Bırakır – İletişim Yayınları
3- Erken Kaybedenler – İletişim Yayınları
4- Son Hafriyat – İletişim Yayınları
5- Deliduman – İletişim Yayınları
İletişim Yayınları tarafından yayımlanmış
Behzat Ç. romanı,
Her Temas İz Bırakır (2006),
Son Hafriyat (2008);
Bir hikâye kitabı Erken Kaybedenler (2009) ve serbest metinleriyle hikâyelerinden oluşan bir seçki Hikâyem Paramparça (2012) bulunmaktadır.
Deliduman (2014) yine İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
Ayrıca “Her Temas İz Bırakır” romanı Almanca’ya çevrilmiştir.
Emrah Serbes, polisiye romanın son dönemlerde en çok sevilen ve okunan isimlerinden. Polisiye edebiyatı toplum çözümlemesi için kullanırken, kurgularında aynı zamanda karakterlerde yaratıyor. Bir süre daha farklı tarzlarda yazılarını sürdüreceğini belirten yazar, polisiye yazmaya devam edeceğini de ifade etmiştir. Behzat Ç. adlı polisiye dizisinin 10 bölümde bir senaristliğini yapmıştır. 2011 yılında vizyona giren “Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm” filminin senaristliğini üstlenmiştir.
1- Hikâyem Paramparça – İletişim Yayınları
2- Her Temas İz Bırakır – İletişim Yayınları
3- Erken Kaybedenler – İletişim Yayınları
4- Son Hafriyat – İletişim Yayınları
5- Deliduman – İletişim Yayınları
İletişim Yayınları tarafından yayımlanmış
Behzat Ç. romanı,
Her Temas İz Bırakır (2006),
Son Hafriyat (2008);
Bir hikâye kitabı Erken Kaybedenler (2009) ve serbest metinleriyle hikâyelerinden oluşan bir seçki Hikâyem Paramparça (2012) bulunmaktadır.
Deliduman (2014) yine İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
Ayrıca “Her Temas İz Bırakır” romanı Almanca’ya çevrilmiştir.
26 Nisan 2017 Çarşamba
Demir Özlü
Demir Özlü, Öykü ve roman yazarı (İstanbul 1935).
Kabataş Erkek Lisesi’ni (1953), İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1959). Bir yıl kadar Paris’te kaldı, bir süre de hukuk feslefesi asistanı olarak üniversitede çalıştı. Siyasal eylemleri nedeniyle işine son verilince avukatlığa döndü, Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu’ndan çavuş çıkarılınca askerliğini er olarak Muş’ta ve İstanbul’da tamamladı. 12 Mart 1971’den sonra bir ara tutuklandı. Daha sonra avukatlık, 1979’da yerleştiği İsveç’te hukuk danışmanlığı yaptı. 1980 darbesinden sonra “yurda dön” çağrısına uymadığı gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı ve ancak 1989’da Türkiye’ye dönebildi. Yaşamını Stockholm’de ve İstanbul’da sürdürüyor.
Edebiyata, okuduğu lisenin edebiyat dergisinde yayımlanan şiirleriyle girdi (1952-1953), şairliğini Türk Dili’nde sürdürdü (1953-1955). Daha sonra öykü ve eleştiriye geçti.
Mavi, a, Pazar Postası dergilerindeki bireyin bunalımını ve tedirginliğini işleyen öyküleri ve kendi kuşağından önceki gerçekçileri yargılayan eleştirileriyle tanındı. Varoluşçu felsefeye dayanan bir sanat anlayışım geliştirmeye çalıştı. Ama askerliğini yaptıktan sonra görüşlerini değiştirdiği, toplumcu edebiyatı savunduğu, “hayatın durmadan değişen ve çeşitlenen çoğulluğunu kavramaya çalışan” öykü ve romanlara yöneldiği görüldü.
Demir Özlü Eserleri
ÖYKÜ
Bunaltı (1958),
Soluma (1963),
Boğuntulu Sokaklar (1966),
Öteki Günler Gibi Bir Gün (1974),
Aşk ve Poster (1980),
Stockholm Öyküleri (1988),
İstanbul Büyüsü (seçme öyküler, 1994),
Geçen Yaz Kentte Kızlar (2001).
ROMAN
Bir Uzun Sonbahar (1976),
Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları (1979),
Bir Yaz Mevsimi Romansı (1990),
Tatlı Bir Eylül (1995),
İthaka’ya Yolculuk (1996).
ANLATI
Bir Beyoğlu Düşü (1985),
Berlin’de sanrı (1987),
Kanallar (1991).
ANI-DENEME-GÜNLÜK-GEZİ
Sürgünde On Yıl (1990),
Berlin Güncesi (1991),
Ne Mutlu Ulysses Gibi (1991),
Siyasi Yazılar (1993),
Borges’in Kaplanları (1997),
Balkur’da Akşam Yemeği (1997).
Kabataş Erkek Lisesi’ni (1953), İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1959). Bir yıl kadar Paris’te kaldı, bir süre de hukuk feslefesi asistanı olarak üniversitede çalıştı. Siyasal eylemleri nedeniyle işine son verilince avukatlığa döndü, Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu’ndan çavuş çıkarılınca askerliğini er olarak Muş’ta ve İstanbul’da tamamladı. 12 Mart 1971’den sonra bir ara tutuklandı. Daha sonra avukatlık, 1979’da yerleştiği İsveç’te hukuk danışmanlığı yaptı. 1980 darbesinden sonra “yurda dön” çağrısına uymadığı gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı ve ancak 1989’da Türkiye’ye dönebildi. Yaşamını Stockholm’de ve İstanbul’da sürdürüyor.
Edebiyata, okuduğu lisenin edebiyat dergisinde yayımlanan şiirleriyle girdi (1952-1953), şairliğini Türk Dili’nde sürdürdü (1953-1955). Daha sonra öykü ve eleştiriye geçti.
Mavi, a, Pazar Postası dergilerindeki bireyin bunalımını ve tedirginliğini işleyen öyküleri ve kendi kuşağından önceki gerçekçileri yargılayan eleştirileriyle tanındı. Varoluşçu felsefeye dayanan bir sanat anlayışım geliştirmeye çalıştı. Ama askerliğini yaptıktan sonra görüşlerini değiştirdiği, toplumcu edebiyatı savunduğu, “hayatın durmadan değişen ve çeşitlenen çoğulluğunu kavramaya çalışan” öykü ve romanlara yöneldiği görüldü.
Demir Özlü Eserleri
ÖYKÜ
Bunaltı (1958),
Soluma (1963),
Boğuntulu Sokaklar (1966),
Öteki Günler Gibi Bir Gün (1974),
Aşk ve Poster (1980),
Stockholm Öyküleri (1988),
İstanbul Büyüsü (seçme öyküler, 1994),
Geçen Yaz Kentte Kızlar (2001).
ROMAN
Bir Uzun Sonbahar (1976),
Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları (1979),
Bir Yaz Mevsimi Romansı (1990),
Tatlı Bir Eylül (1995),
İthaka’ya Yolculuk (1996).
ANLATI
Bir Beyoğlu Düşü (1985),
Berlin’de sanrı (1987),
Kanallar (1991).
ANI-DENEME-GÜNLÜK-GEZİ
Sürgünde On Yıl (1990),
Berlin Güncesi (1991),
Ne Mutlu Ulysses Gibi (1991),
Siyasi Yazılar (1993),
Borges’in Kaplanları (1997),
Balkur’da Akşam Yemeği (1997).
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu, 1945 yılında Rize‘nin Pazar ilçesi Hisarlı köyünde doğmuştur. Asıl ası Niyazi Birinci’dir. 1971 yılının Temmuz ayında İstanbul‘da gazeteciliğe başladı.
Yavuz Bahadıroğlu, Yeni Asya- Yeni Nesil Gazetesi’nde Muhabirlik, araştırma-inceleme, röportaj ve fıkra yazarlığı yaptı. Gazete, dergi ve şirket yöneticisi olarak çalıştı. Şeref Baysal ve Veysel Akpınar isimleriyle köşe yazıları yazdı. Biryandan da çocuklara yönelik kitaplar yazdı. Asıl çıkışını Yavuz Bahadıroğlu ismiyle yazdığı romanlarla yaptı. İlk romanı Sunguroğlu ve ardından yazdığı Buhara Yanıyor romanı ülkenin en çok satan romanlarından oldu. Genelde Osmanlı Devletinin çeşitli dönemlerini ele alan otuzu aşkın romanı vardır.
1976 yılında, Yavuz Bahadıroğlu’nun yazdığı ve Çaka Bey‘in hayatını romanlaştırdığı Çaka Bey adlı kitabı piyasaya sürüldü.
1991 yılında gazeteciliği bıraktı. Sekiz buçuk sene başka işler yaptı. 1999 yılında Akit gazetesinde tekrar yazmaya başladı.
Yavuz Bahadıroğlu, roman, çocuk kitapları, hikâye, araştırma, oyunlar, film yapılmış senaryolar ve fikri eserler olmak üzere yüzlerce çalışmaya imza attı. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli konularda binlerce konferans verdi, çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller aldı, iki kitabı Kültür Bakanlığı tarafından yayınlandı.
Yeni Akit gazetesinde köşe yazarlığı yapmakta iken 2014 yılının Temmuz ayında ayrıldı. Daha sonra tekrar aynı gazetede yazmaya devam etmiştir.
Yavuz Bahadıroğlu, Moral FM de günlük yorumlar yapmaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu, evlidir. 3 çocuğu vardır.
Yavuz Bahadıroğlu, Kemalist Yalanlar adlı kitabını 2015 yılında çıkardı.
Kitapları :
1. Biz Osmanlıyız
2. Muhteşem Süleyman
3. Elveda Buhara
4. Sunguroğlu 1
5. Buhara Yanıyor
6. Fatih Sultan Mehmed
7. Malazgirt’te Bir Cuma Sabahı
8. Merhaba Söğüt
9. Yavuz Sultan Selim
10. Sunguroğlu 2
11. Kayıtdışı Tarihimiz
12. Sunguroğlu 3
13. Kanuni Sultan Süleyman
14. Şirpençe
15. Çaka Bey
16. Endülüs’e Veda
17. Osman Gazi (Osman Bey)
18. Mısır’a Doğru
19. Şehzade Selim
20. Kırım Kan Ağlıyor
21. Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler
22. Mimar Sinan (Mimarideki Osmanlı Mührü)
23. Fatih Sultan Mehmed ve İstanbul’un Fethi
24. Orhan Gazi
25. Harem
26. Selahaddin Eyyubi
27. Resmi Tarih Yalanları
28. Sel
29. Bir Devrin Bittiği Yer – Çanakkale (Gallipoli)
30. Yolbaşı
31. Yıldırım Bayezid
32. I. Murat
33. Osmanlı’da Şehzade Katli
34. Yakın Tarihimizin Sır Perdesi
35. Osmanlı Padişahları (Beylikten Hükümdarlığa)
36. Dindarların Para ve İktidarla İmtihanı
37. Cihan Sultanları (Osman Gazi’den Sultan Vahdettin’e)
38. Hayatı Aşkla Yaşamak
39. Sahipsiz Saltanat
40. Resimli Osmanlı Tarihi
41. IV. Murat (1.Cilt)
42. Karıncalar Savaşı
43. İki Kardeş
44. Çelebi Mehmed
45. Osmanlı’nın Büyüme Sırları
46. Yakın Tarihin Kara Kutusu
47. II. Murat
48. Tarihin Mayın Tarlası
49. Eşim Çocuğum Ve Ben
50. Fedakar Annem
51. Can’ın Hatıra Defteri
52. Yaşam Bir Avuç Gül Bir Tutam Diken
53. Tarihimizin Gizli Odaları
54. Babalar Eve Dönsün
55. İnancın Zaferi Çanakkale
56. Bediüzzaman Said Nursi (Hayatı Tefekkürü Mücadelesi)
57. Gülü Arayan Adam
58. Çanakkale Kıyameti
59. Keşmekeş
60. Yürek Seferi
61. Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyetine
62. Osmanlı’nın Yazılmamış Tarihi
63. Ağalar Saltanatı
64. Zindanda Şahlanış
65. Adil Olan Kazanır (Erdem Hikayeleri)
66. Avukat Bekir Berk
67. Kemalist Yalanlar
Yavuz Bahadıroğlu, Yeni Asya- Yeni Nesil Gazetesi’nde Muhabirlik, araştırma-inceleme, röportaj ve fıkra yazarlığı yaptı. Gazete, dergi ve şirket yöneticisi olarak çalıştı. Şeref Baysal ve Veysel Akpınar isimleriyle köşe yazıları yazdı. Biryandan da çocuklara yönelik kitaplar yazdı. Asıl çıkışını Yavuz Bahadıroğlu ismiyle yazdığı romanlarla yaptı. İlk romanı Sunguroğlu ve ardından yazdığı Buhara Yanıyor romanı ülkenin en çok satan romanlarından oldu. Genelde Osmanlı Devletinin çeşitli dönemlerini ele alan otuzu aşkın romanı vardır.
1976 yılında, Yavuz Bahadıroğlu’nun yazdığı ve Çaka Bey‘in hayatını romanlaştırdığı Çaka Bey adlı kitabı piyasaya sürüldü.
1991 yılında gazeteciliği bıraktı. Sekiz buçuk sene başka işler yaptı. 1999 yılında Akit gazetesinde tekrar yazmaya başladı.
Yavuz Bahadıroğlu, roman, çocuk kitapları, hikâye, araştırma, oyunlar, film yapılmış senaryolar ve fikri eserler olmak üzere yüzlerce çalışmaya imza attı. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli konularda binlerce konferans verdi, çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller aldı, iki kitabı Kültür Bakanlığı tarafından yayınlandı.
Yeni Akit gazetesinde köşe yazarlığı yapmakta iken 2014 yılının Temmuz ayında ayrıldı. Daha sonra tekrar aynı gazetede yazmaya devam etmiştir.
Yavuz Bahadıroğlu, Moral FM de günlük yorumlar yapmaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu, evlidir. 3 çocuğu vardır.
Yavuz Bahadıroğlu, Kemalist Yalanlar adlı kitabını 2015 yılında çıkardı.
Kitapları :
1. Biz Osmanlıyız
2. Muhteşem Süleyman
3. Elveda Buhara
4. Sunguroğlu 1
5. Buhara Yanıyor
6. Fatih Sultan Mehmed
7. Malazgirt’te Bir Cuma Sabahı
8. Merhaba Söğüt
9. Yavuz Sultan Selim
10. Sunguroğlu 2
11. Kayıtdışı Tarihimiz
12. Sunguroğlu 3
13. Kanuni Sultan Süleyman
14. Şirpençe
15. Çaka Bey
16. Endülüs’e Veda
17. Osman Gazi (Osman Bey)
18. Mısır’a Doğru
19. Şehzade Selim
20. Kırım Kan Ağlıyor
21. Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler
22. Mimar Sinan (Mimarideki Osmanlı Mührü)
23. Fatih Sultan Mehmed ve İstanbul’un Fethi
24. Orhan Gazi
25. Harem
26. Selahaddin Eyyubi
27. Resmi Tarih Yalanları
28. Sel
29. Bir Devrin Bittiği Yer – Çanakkale (Gallipoli)
30. Yolbaşı
31. Yıldırım Bayezid
32. I. Murat
33. Osmanlı’da Şehzade Katli
34. Yakın Tarihimizin Sır Perdesi
35. Osmanlı Padişahları (Beylikten Hükümdarlığa)
36. Dindarların Para ve İktidarla İmtihanı
37. Cihan Sultanları (Osman Gazi’den Sultan Vahdettin’e)
38. Hayatı Aşkla Yaşamak
39. Sahipsiz Saltanat
40. Resimli Osmanlı Tarihi
41. IV. Murat (1.Cilt)
42. Karıncalar Savaşı
43. İki Kardeş
44. Çelebi Mehmed
45. Osmanlı’nın Büyüme Sırları
46. Yakın Tarihin Kara Kutusu
47. II. Murat
48. Tarihin Mayın Tarlası
49. Eşim Çocuğum Ve Ben
50. Fedakar Annem
51. Can’ın Hatıra Defteri
52. Yaşam Bir Avuç Gül Bir Tutam Diken
53. Tarihimizin Gizli Odaları
54. Babalar Eve Dönsün
55. İnancın Zaferi Çanakkale
56. Bediüzzaman Said Nursi (Hayatı Tefekkürü Mücadelesi)
57. Gülü Arayan Adam
58. Çanakkale Kıyameti
59. Keşmekeş
60. Yürek Seferi
61. Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyetine
62. Osmanlı’nın Yazılmamış Tarihi
63. Ağalar Saltanatı
64. Zindanda Şahlanış
65. Adil Olan Kazanır (Erdem Hikayeleri)
66. Avukat Bekir Berk
67. Kemalist Yalanlar
Cüneyt Ülsever
Dr. Cüneyt Ülsever 1951 yılında Ankara’da doğdu. Lise eğitimini Robert Kolej’de tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi İktisat bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını The Johns Hopkins Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler ve Colombia Üniversitesi’nde iktisat alanında tamamladı.1978-1983 yıllarında Harvard Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları Ekonomisi konusunda doktora yaptı. 1983-97 yıllarında çeşitli kademelerde yöneticilik görevlerinde bulunan, 1997-99 yıllarında danışmanlık yapan Ülsever, 1999 yılından bu yana Hürriyet Gazetesi’nde ve Daily News
Gazetesi’nde köşe yazarlığı ve İnsan Kaynakları danışmanlığı görevlerini sürdürmektedir.
ESERLERİ:
Azrail Aynası
Kara Dul-Roman (Timaş Yayınları-998),
Teneke Evin Torunu-Anılar (Timaş Yayınları.1999),
Kendini Arayan Türkiye-Bir Siyaset modeli tezi (Timaş Yayınları.1999),
21. Yüzyılda Küreselleşme ve Türkiye Perspektifi-Siyaset üzerine bir tez (Timaş Yayınları. 2000),
Neden Liberalim?-Liberal teoriye bir bakış (Timaş Yayınları. 2000),
Kendini Arayan Dünya-21.yüzyılın paradigmalarını dünya liderleri irdeliyor (Timaş Yayınları. 2001), İnsan Yönetimi–21. yüzyıldaüretimin temel kaynağı insana yeni bir bakış (OM Yayınları. 2003 ve Alfa Yayınları-2004),
Hacı!-Roman (OM Yayınları-2003 ve Everest Yayınları-2004),
Huzura Yeniden Yolculuk: XXI. Yüzyılda Bütün İnsan (OM Yayınları-2003 ve Alfa Yayınları-2004), Topal Devrimci Cinayeti-Roman (Everest Yayınları-2005).
Gazetesi’nde köşe yazarlığı ve İnsan Kaynakları danışmanlığı görevlerini sürdürmektedir.
ESERLERİ:
Azrail Aynası
Kara Dul-Roman (Timaş Yayınları-998),
Teneke Evin Torunu-Anılar (Timaş Yayınları.1999),
Kendini Arayan Türkiye-Bir Siyaset modeli tezi (Timaş Yayınları.1999),
21. Yüzyılda Küreselleşme ve Türkiye Perspektifi-Siyaset üzerine bir tez (Timaş Yayınları. 2000),
Neden Liberalim?-Liberal teoriye bir bakış (Timaş Yayınları. 2000),
Kendini Arayan Dünya-21.yüzyılın paradigmalarını dünya liderleri irdeliyor (Timaş Yayınları. 2001), İnsan Yönetimi–21. yüzyıldaüretimin temel kaynağı insana yeni bir bakış (OM Yayınları. 2003 ve Alfa Yayınları-2004),
Hacı!-Roman (OM Yayınları-2003 ve Everest Yayınları-2004),
Huzura Yeniden Yolculuk: XXI. Yüzyılda Bütün İnsan (OM Yayınları-2003 ve Alfa Yayınları-2004), Topal Devrimci Cinayeti-Roman (Everest Yayınları-2005).
25 Nisan 2017 Salı
Yaşar Nuri Öztürk
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, 22 Haziran 1945 tarihinde Trabzon’un Sürmene ilçesinde dünyaya geldi. Dokuz yaşında hâfız olan Öztürk, ilk eğitimini babasından Kur’an okuyarak aldı. On yıllık klasik medrese eğitiminden sonra hukuk ve ilahiyat tahsilini tamamlayan Öztürk, on iki yıl boyunca vaizlik ve imamlık yaptı.
1980 yılında üniversiteye dönüp “İslam Felsefesi” konulu doktorasını tamamlayan Öztürk, 1986 senesinde bu dalda doçent oldu. 1978 ve 1982 yılında “Türkiye Milli Kültür Vakfı” ödülü kazanan Öztürk’ün, Türkçe, Farsça, Arapça, Fransızca ve İngilizce dillerinde çeşitli çalışmaları bulunmaktadır.
1992 yılında İstanbul Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi’nin kurulmasıyla, 1993 senesinde kurucu dekan olarak atandı.
Yaşar Nuri Öztürk, 2002 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Daha sonra istifa eden Öztürk, Halkın Yükselişi Partisi’ni (HYP) kurdu ve bu partinin genel başkanlığını dört yıl boyunca sürdürdü. 19 Ekim 2009 tarihinde ise genel başkanlıktan istifa ederek siyasi hayatını sonlandırdı.
TRT sanatçısı Nazlı Kanaat ile 14 Şubat 2013 tarihinde nişanlanan Öztürk, Ortadoğu, Balkanlar, Avrupa ve Afrika ülkeleri, ABD, Güney Kore ve Japonya’da kendi alanı ile ilgili akademik araştırmalar yapmıştır.
Bir süredir kanser tedavisi gören ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, kaldırıldığı hastanede 22 Haziran 2016 tarihinde hayatını kaybetti.
1980 yılında üniversiteye dönüp “İslam Felsefesi” konulu doktorasını tamamlayan Öztürk, 1986 senesinde bu dalda doçent oldu. 1978 ve 1982 yılında “Türkiye Milli Kültür Vakfı” ödülü kazanan Öztürk’ün, Türkçe, Farsça, Arapça, Fransızca ve İngilizce dillerinde çeşitli çalışmaları bulunmaktadır.
1992 yılında İstanbul Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi’nin kurulmasıyla, 1993 senesinde kurucu dekan olarak atandı.
Yaşar Nuri Öztürk, 2002 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Daha sonra istifa eden Öztürk, Halkın Yükselişi Partisi’ni (HYP) kurdu ve bu partinin genel başkanlığını dört yıl boyunca sürdürdü. 19 Ekim 2009 tarihinde ise genel başkanlıktan istifa ederek siyasi hayatını sonlandırdı.
TRT sanatçısı Nazlı Kanaat ile 14 Şubat 2013 tarihinde nişanlanan Öztürk, Ortadoğu, Balkanlar, Avrupa ve Afrika ülkeleri, ABD, Güney Kore ve Japonya’da kendi alanı ile ilgili akademik araştırmalar yapmıştır.
Bir süredir kanser tedavisi gören ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, kaldırıldığı hastanede 22 Haziran 2016 tarihinde hayatını kaybetti.
Régis Debray
Yazar ve filozof Régis Debray 1940 yılında Paris'te doğdu. Avukat bir baba ile bir direnişçi olan ve gelecekte de Gaulle'cü bir senatör olacak Janine Alexandre-Debray'ın oğludur. Debray felsefe tezini 1961 yılında Sorbonne'da vererek New York'a gider. 1962 yılında Venezuella'daki gerilla üzerine bir belgesel çekmek için gerilla gibi yaşayacaktır. Fransa'ya geri döndüğünde, başka şeylerin yanı sıra Sartre'ın dergisi Les Temps Modernes'de Latin Amerika'daki kurtuluş mücadelesi üzerine metinler yayımlar. Nisan 1967 yılında Debray Bolivyalı subaylar tarafından tutuklanır ve otuz yıl hapse mahkûm edilir, uluslararası bir protesto kampanyasının ardından üç yılın sonunda hapisten çıkar. Tutukluluk döneminden sonra Debray Şilili şair Pablo Neruda'nın evinde yaşar ve burada Salvador Allende'yle uzun bir söyleşi gerçekleştirir. Daha ileride, Debray kendi devrimci geçmişiyle arasına açık seçik bir mesafe koyar. 1981 yılında François Mitterrand'ın zaferinden sonra, başkanın Üçüncü Dünya işlerinde danışmanı olur. Regis Debray, medyaya –mediyolojinin kurucusudur– ve yakın dönemde de dine yönelik çok sayıda deneme yayımladı.
2002 yılında Din Bilimleri Avrupa Enstitüsü'ne başkan olarak atanır. 2005 yılında Médium, transmettre pour innover adlı dergiyi Babylone yayınlarından çıkartmaya başlar. Belli başlı eserleri arasında şunları sayabiliriz: Le Pouvoir Intellectuel en France (Ramysay, 1979), Vie et mort de l'image (Gallimard, 1992), Dieu, un itinéraire (O. Jacob, 2002, Combourg Ödülü), Le Feu Sacré. Fonctions du Religieux (Fayard, 2003), Aveuglantes Lumières. Journal en clair-obscur (Gallimard, 2006).
2002 yılında Din Bilimleri Avrupa Enstitüsü'ne başkan olarak atanır. 2005 yılında Médium, transmettre pour innover adlı dergiyi Babylone yayınlarından çıkartmaya başlar. Belli başlı eserleri arasında şunları sayabiliriz: Le Pouvoir Intellectuel en France (Ramysay, 1979), Vie et mort de l'image (Gallimard, 1992), Dieu, un itinéraire (O. Jacob, 2002, Combourg Ödülü), Le Feu Sacré. Fonctions du Religieux (Fayard, 2003), Aveuglantes Lumières. Journal en clair-obscur (Gallimard, 2006).
Philip Johnson
Philip Johnson (1906'da Ohio Cleveland'da doğdu. 2005 yılında, doksan sekiz yaşında Connecticus'daki ünlü Glass House'unda öldü.) modern mimarinin önemli figürlerinden biriydi. Modernist hareketin öncüsü olarak tanındı, aynı zamanda postmodernizmin ve yapısökümcülüğün de habercisi oldu. Yeteneği sayesinde 1979 yılında (mimarlığın Nobel'i olarak kabul edilen) Pritzker Ödülü'nü ilk alan kişi oldu ve American Institute of Architects'in altın madalyasını aldı. Harvard Üniversitesi'nde (Cambridge) felsefe öğrenimi gördükten sonra, Philip Cortelyou Johnson, bir yandan eleştirmen olarak, diğer yandan Museum of Modern Art mimari ve dizayn bölümü yöneticisi olarak (1930-1936 arasında) mimariye yöneldi. MOMA'da bulunduğu dönem sırasında özellikle Avrupa mimarisinin başarılarını (Le Corbusier) ve Bauhaus'un kavramlarını Amerikan kamuoyuna tanıtan "The International Style: Architecture since 1922" sergisini düzenleyerek ünlendi.
1939-1942 arasında Philip Johnson, Harvard'da Walter Gropious ve Marcel Breuer'in yanında mimari eğitimine başladı, sonra kendi ajansını açtı. 1946-1954 arasında, MOMA'da ayrıldığı bölüme yeniden katıldı; 1947 yılında bir sergisini dostu ve ustası Ludwig Mies van der Rohe'ye adadı ve Glass House'unu ("Cam Ev") inşa ederek ona olan saygısını ifade etti. Bu yapının minimalist mimarisi, hacimleri, renkleri ve malzemesi, Mies van der Rohe'nin ünlü Farnsworth House'undan (1945-1950) esinlenmiştir. 1956 yılında, otuz sekiz katlı camlı bir kule olan Seagram Building'i inşa etmek için Rohe'yle ve 1967 yılında Kreeger Müzesi için de Richard Foster'le birlikte çalıştı. Hem karmaşık hem büyük çaplı yapılarında ünlü bir mimar olan John Burgee'yle birlikte çok çeşitli siparişler üzerinde çalıştılar: Minneapolis'te IDS Center (1972), Kalifornia'da Crystal Cathedral (1980)... 1984 yılında, AT & T Corporate'in genel merkezi için (Sony Building olacaktır) birlikte planlar çizdiler.
Philip Johnson, ister Bielefeld'deki Kunsthalle olsun, ister Houston'daki Penzoil Place ya da New York'taki AT & T Building (1978-1982), Madrid'deki Puerta de Europa (1991-1995) ya da Viyana'daki Turning Point (1996) olsun, mimari deneyimleri aracılığıyla döneminin üslubunu öne çıkarmaya çalışırken eleştirel ruhunu daima korumuştur. Johnson'un yapıları yirminci yüzyılın mimari tarihindeki mimari biçimlerin açıklamalarıdır. Günümüzde bu tarihin bir sayfası kapanmıştır.
1939-1942 arasında Philip Johnson, Harvard'da Walter Gropious ve Marcel Breuer'in yanında mimari eğitimine başladı, sonra kendi ajansını açtı. 1946-1954 arasında, MOMA'da ayrıldığı bölüme yeniden katıldı; 1947 yılında bir sergisini dostu ve ustası Ludwig Mies van der Rohe'ye adadı ve Glass House'unu ("Cam Ev") inşa ederek ona olan saygısını ifade etti. Bu yapının minimalist mimarisi, hacimleri, renkleri ve malzemesi, Mies van der Rohe'nin ünlü Farnsworth House'undan (1945-1950) esinlenmiştir. 1956 yılında, otuz sekiz katlı camlı bir kule olan Seagram Building'i inşa etmek için Rohe'yle ve 1967 yılında Kreeger Müzesi için de Richard Foster'le birlikte çalıştı. Hem karmaşık hem büyük çaplı yapılarında ünlü bir mimar olan John Burgee'yle birlikte çok çeşitli siparişler üzerinde çalıştılar: Minneapolis'te IDS Center (1972), Kalifornia'da Crystal Cathedral (1980)... 1984 yılında, AT & T Corporate'in genel merkezi için (Sony Building olacaktır) birlikte planlar çizdiler.
Philip Johnson, ister Bielefeld'deki Kunsthalle olsun, ister Houston'daki Penzoil Place ya da New York'taki AT & T Building (1978-1982), Madrid'deki Puerta de Europa (1991-1995) ya da Viyana'daki Turning Point (1996) olsun, mimari deneyimleri aracılığıyla döneminin üslubunu öne çıkarmaya çalışırken eleştirel ruhunu daima korumuştur. Johnson'un yapıları yirminci yüzyılın mimari tarihindeki mimari biçimlerin açıklamalarıdır. Günümüzde bu tarihin bir sayfası kapanmıştır.
Leszek Kolakowski
Leszek Kolakowski (1927 Polonya doğumlu), filozof, felsefe tarihçisi. 1966 yılında, Polonyalı muhalif öğrencilerden yana tavır aldıktan sonra Komünist Parti'den ihraç edilince bütün dünyanın dikkatini üzerine çekti. İki yıl sonra, ders verme hakkı elinden alındı. Bu durum Kolakowski'nin Polonya'dan ayrılmasına yol açtı. Mitler tarihine ve din felsefesine bağlı sorunlar üzerinde sürekli çalışmış olan düşünür 1970'li yıllarda Oxford ve Chicago'da dersler verdi. 1977 yılında, Alman kitapçılık barış ödülünü aldı. En önemli eserleri arasında üç ciltlik Histoire du marxisme (Fayard, 1988) ve Horreur métaphysique (Payot, 1989) sayılabilir. Onun için her zaman önem taşıyan şey, eğer yaşam ve bilinç kelimenin dar anlamında insani kalacaksa, gelecekte insanın da, rasyonel düşünce hareketlerinin ve mitsel bakışlarının ötesinde, mitsel imgeler ve bakışlar rezervuarına sahip olması gerektiğini anlatabilmektir.
Diğer eserleri arasında şunlar yer alır: Petite philosophie de la vie quotidienne (Editions du Rocher, 2001) ve La clef céleste ou Récits édifiants de l'histoire sainte réunis pour l'instruction et l'avertissement (Bayard, 2004).
Diğer eserleri arasında şunlar yer alır: Petite philosophie de la vie quotidienne (Editions du Rocher, 2001) ve La clef céleste ou Récits édifiants de l'histoire sainte réunis pour l'instruction et l'avertissement (Bayard, 2004).
Czeslaw Milosz
1980 yılında Nobel edebiyat ödülünü almadan önce, şair, romancı ve deneme yazarı Czeslaw Milosz, anavatanı Polonya'da bile ancak edebiyat çevrelerinde tanınıyordu. 1911 yılında Litvanya'daki Szetejnie'de doğdu, üniversite dahil bütün öğrenimini Vilnius'ta tamamladı. İlk şiir derlemesini yirmi iki yaşında yayımladı. Paris'te öğrenim görmek için burs aldıktan sonra Milosz, Vilnius ve Varşova'da Polonya radyosu için çalıştı ve savaş sırasında Nazi işgalcilerine karşı yasadışı operasyonlara aktif olarak katıldı. 1945-1951 arasında New York, Washington ve Paris'te kültür ateşeliği yaptı. Sürgündeyken belli başlı eserlerinden birkaçını kaleme aldı. La pensée captive (Gallimard, 1953) adlı deneme derlemesinde Polonya'daki Stalinci rejimden kopuşunu açıklıyordu. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşen Milosz burada Berkeley Üniversitesi'nde Slav edebiyatı dersleri verdi. Politik açıdan, Polonya'daki durumu eleştirmekle yetinmedi; Batı'yı ve uygarlık krizini de eleştirdi.
Milosz 14 Ağustos 2004'te Krakov'da öldü.
Fransızcaya tercüme edilen eserleri arasında şunları sayabiliriz: Poèmes 1934-1982 (Fayard, 1986), De la Baltique au Pacifique (Fayard, 1990), Traité de théologie (Cheyne, 2003), Le chien mandarin (Mille et Une Nuits, 2004), L'abécédaire (Fayard, 2004).
Milosz 14 Ağustos 2004'te Krakov'da öldü.
Fransızcaya tercüme edilen eserleri arasında şunları sayabiliriz: Poèmes 1934-1982 (Fayard, 1986), De la Baltique au Pacifique (Fayard, 1990), Traité de théologie (Cheyne, 2003), Le chien mandarin (Mille et Une Nuits, 2004), L'abécédaire (Fayard, 2004).
Constantin von Barloewen
Constantin von Barloewen, Buenos Aires'te doğdu, Karlsruhe'de antropoloji profesörü oldu. Harvard Üniversitesi'nde Uluslararası Araştırmalar Bilimsel Meclisi üyesi ve Château-Neuhardenberg Vakfı (Berlin) kültürler ve uygarlıklar arası diyalog akademik koordinatörüdür
Arthur Schlesinger
Arthur Schlesinger (15 Ekim 1917'de doğdu ve 28 Şubat 2007'de öldü) yirminci yüzyılın en büyük Amerikan tarihçilerinden biriydi. Kimi zaman kalemi sert bir köşe yazarı olan Andrew Jackson, Franklin D. Roosevelt, John F. Kennedy ve Robert Kennedy gibi devlet adamlarının politikasını analiz etti. Gözlemci ama aynı zamanda politik yaşamın aktörü olarak, özel danışman sıfatıyla Başkan John F. Kennedy'nin çevresinde yer aldı. Tavırları nedeniyle ilerici kabul edilen Arthur Schlesinger, John F. Kennedy'nin politik düşüncesinin ve "Büyük Toplum"un sesi olarak görüldü. Richard Nixon'la ilgili olarak "emperyal başkanlık" terimini de ona borçluyuz.
Ohio'da, Colombus şehrinde doğan Arthur, ünlü bir tarihçi olan Arthur M. Schlesinger'in oğludur. Harvard'daki öğreniminin ardından 1942-1945 arasında Askeri Enformasyon ve Stratejik Hizmetler subayı olarak görev yapar. 1946-1961 arasında Harvard Üniversitesi'nde tarih profesörü olur. 1961 yılında American Academy of Arts and Letters'e kabul edilir.
1966 yılında City University of New York'a profesör olarak atanır. Arthur Schlesinger, Americans for Democratic Action örgütünün kurucularındandır. Başkanlık seçimleri sırasında Adlai Stevenson, John F. Kennedy, Robert Kennedy için söylevler yazar.
2005'ten itibaren The Huffington Post adlı süreli yayına katkıda bulunuyordu. Yirmi kadar eserin yazarı olarak birçok ödül aldı:
1946 yılında The Age of Jackson için Pulitzer Ödülü; 1965'te A Tousand day için National Book Award. 1966 yılında, Kennedy idaresinde geçirdiği günlerin anlatısı olan Les mille jours de Kennedy (Denoël) için yine Pulitzer Ödülü; Robert Kennedy et son temps (O. Orban) için National Book Award. 1998 yılında National Humanities Medal verilir.
Ohio'da, Colombus şehrinde doğan Arthur, ünlü bir tarihçi olan Arthur M. Schlesinger'in oğludur. Harvard'daki öğreniminin ardından 1942-1945 arasında Askeri Enformasyon ve Stratejik Hizmetler subayı olarak görev yapar. 1946-1961 arasında Harvard Üniversitesi'nde tarih profesörü olur. 1961 yılında American Academy of Arts and Letters'e kabul edilir.
1966 yılında City University of New York'a profesör olarak atanır. Arthur Schlesinger, Americans for Democratic Action örgütünün kurucularındandır. Başkanlık seçimleri sırasında Adlai Stevenson, John F. Kennedy, Robert Kennedy için söylevler yazar.
2005'ten itibaren The Huffington Post adlı süreli yayına katkıda bulunuyordu. Yirmi kadar eserin yazarı olarak birçok ödül aldı:
1946 yılında The Age of Jackson için Pulitzer Ödülü; 1965'te A Tousand day için National Book Award. 1966 yılında, Kennedy idaresinde geçirdiği günlerin anlatısı olan Les mille jours de Kennedy (Denoël) için yine Pulitzer Ödülü; Robert Kennedy et son temps (O. Orban) için National Book Award. 1998 yılında National Humanities Medal verilir.
Adonis (Ali Ahmed Said Eşber)
Adonis (Ali Ahmed Said Eşber'in takmaadı) günümüzde yaşan Arap şairlerinin en büyüğü olarak kabul edilmektedir. Takmaadı döngüsel yenilenmenin sembolü olan Fenikeli tanrıya gönderme yapmaktadır. 1930 yılında Suriye'nin kuzeyindeki bir dağ köyünde doğan Adonis'e, okuryazar bir köylü olan babası şiiri sevdirir.
1947 yılında komşu şehre gider ve orada Suriye cumhurbaşkanı Şükri el-Kuvvetli'yle karşılaşır. O dönemde on iki yaşında olan Adonis kendi yazdığı şiiri okuyarak kalabalığı etkiler. Başkan ona bir burs vermeye karar verir. Tartus'daki Fransız lisesine gider.
1954 yılında Şam'daki Suriye Üniversitesi'nden diplomasını alır (felsefe diploması). İlk şiirlerini on yedi yaşında yazar. Şiirlerini topladığı Şamlı Mihyar'ın Ezgileri 1961 yılında yayımlandığında modern Arap şiirinin kurucu eylemlerinden biri olarak görülür. Eserinin 1983 yılında yayımlanan Fransızca tercümesi, Adonis için dünya çapında tanınmasının başlangıcına işaret eder.
1955 yılında, Suriye'nin neredeyse bütün Ortadoğu'ya yayılmasını savunan bir parti olan Suriye Halk Partisi'ne mensup olmaktan altı ay hapse atılır. 1956'da serbest kalmasının ardından Beyrut'a kaçar ve orada 1957 yılında, Suriye-Lübnanlı şair Yusuf el-Khal'la birlikte Şi'r (Şiir) dergisini çıkartır. Derginin amacı Arap şiirini kısıtlayan çemberinden çıkarmak ve yabancı etkilere açmaktır.
1968 yılında Mavakif (Tutumlar) dergisini kurar. Bir özgürlük alanı ve şiirin "yapısını parçalayan" bir yenilenme laboratuarı olma iddiasındaki dergi Arap dünyasında hemen yasaklanır.
Adonis bu dergide Baudelaire'i, Henri Michaux'yu, Saint-John Perse'i Arapçaya ve Ebul Ala el-Maari'yi de Fransızcaya çevirir. Adonis, çağdaş Arap şiirini, muhteşem geçmişine dayanarak ve Batı şiirinin zenginliğine bakarak yenilemeye çalışır. Lübnan'daki iç savaşın ardından 1980 yılında Lübnan'dan kaçarak 1985'ten itibaren Paris'e sığınır. Günümüzde, sayısız yankı bulan Adonis'in şiiri sesini uzamın ve zamanın hudutları ötesine taşımaktadır.
Fransızcaya çevrilmiş eserleri arasında şunları sayabiliriz: Chants de Mihyar le Damascène (Poésie-Gallimard, 1983); Le temps des villes (Mercure de France, 1900); Mémoire du vent (Poèmes 1957-1990) (Poésie-Gallimard, 1991); La Prière et l'Épée: essai sur la culture arabe (Mercure de France, 1993); Tombeau pour New York (Sindbad-Actes Sud, 1999).
1947 yılında komşu şehre gider ve orada Suriye cumhurbaşkanı Şükri el-Kuvvetli'yle karşılaşır. O dönemde on iki yaşında olan Adonis kendi yazdığı şiiri okuyarak kalabalığı etkiler. Başkan ona bir burs vermeye karar verir. Tartus'daki Fransız lisesine gider.
1954 yılında Şam'daki Suriye Üniversitesi'nden diplomasını alır (felsefe diploması). İlk şiirlerini on yedi yaşında yazar. Şiirlerini topladığı Şamlı Mihyar'ın Ezgileri 1961 yılında yayımlandığında modern Arap şiirinin kurucu eylemlerinden biri olarak görülür. Eserinin 1983 yılında yayımlanan Fransızca tercümesi, Adonis için dünya çapında tanınmasının başlangıcına işaret eder.
1955 yılında, Suriye'nin neredeyse bütün Ortadoğu'ya yayılmasını savunan bir parti olan Suriye Halk Partisi'ne mensup olmaktan altı ay hapse atılır. 1956'da serbest kalmasının ardından Beyrut'a kaçar ve orada 1957 yılında, Suriye-Lübnanlı şair Yusuf el-Khal'la birlikte Şi'r (Şiir) dergisini çıkartır. Derginin amacı Arap şiirini kısıtlayan çemberinden çıkarmak ve yabancı etkilere açmaktır.
1968 yılında Mavakif (Tutumlar) dergisini kurar. Bir özgürlük alanı ve şiirin "yapısını parçalayan" bir yenilenme laboratuarı olma iddiasındaki dergi Arap dünyasında hemen yasaklanır.
Adonis bu dergide Baudelaire'i, Henri Michaux'yu, Saint-John Perse'i Arapçaya ve Ebul Ala el-Maari'yi de Fransızcaya çevirir. Adonis, çağdaş Arap şiirini, muhteşem geçmişine dayanarak ve Batı şiirinin zenginliğine bakarak yenilemeye çalışır. Lübnan'daki iç savaşın ardından 1980 yılında Lübnan'dan kaçarak 1985'ten itibaren Paris'e sığınır. Günümüzde, sayısız yankı bulan Adonis'in şiiri sesini uzamın ve zamanın hudutları ötesine taşımaktadır.
Fransızcaya çevrilmiş eserleri arasında şunları sayabiliriz: Chants de Mihyar le Damascène (Poésie-Gallimard, 1983); Le temps des villes (Mercure de France, 1900); Mémoire du vent (Poèmes 1957-1990) (Poésie-Gallimard, 1991); La Prière et l'Épée: essai sur la culture arabe (Mercure de France, 1993); Tombeau pour New York (Sindbad-Actes Sud, 1999).
Yehudi Menuhin
Yehudi Menuhin (1916 yılında New York'ta Rus Yahudisi anne babadan doğdu ve 1999 yılında Berlin'de öldü.) yirminci yüzyılın en ünlü kemancılarından ve orkestra şeflerinden biriydi. Ama aynı zamanda da büyük bir hümanist ve barış insanıydı. C. Chaplin'i, J. Nehru'yu, I. Gandhi'yi, M. Dietrich'i, I. Stravinski'yi; tanıdı, bütün dünyada devlet başkanlarının ve kraliyet erkânının saygın dostu oldu. Menuhin, Louis Persinger'in, Georges Ensco'nun ve Adolf Busch'un öğrencisiydi. Harika çocuk olarak daha olgunluk çağında kendini gösterdi, müzikal rahatlığı ve keman çalışındaki derinlik, son derece dolu bir kariyer boyunca dehasının damgası oldu: Yedi yaşında New York'taki Carnegie Hall'de verdiği ilk konser, on bir yaşında ilk Avrupa konserini Paris'te verişi, on üç yaşında Berlin Filarmoni Orkestrası'yla birlikte Bruno Walter'in yönetiminde Bach, Beethoven ve Brahms çalışı. Konserden sonra Albert Einstein ona şunu söyler: "Artık gökte bir Tanrı olduğunu biliyorum." Menuhin seksen yaşında yüz on konser verir. 1962 yılında İngiltere'de Yehudi Menuhin okulunu kurar. 1965 yılında Order of the British Empire şövalyelik unvanını alır. 1970'li yıllarda Unesco'nun uluslararası müzik konseyine başkanlık eder. 1980'li yıllarda Stephane Grappelli'yle birlikte caz kayıtları yapar. 1985 yılında, Britanya yurttaşı olur ve onursal şövalye unvanı şövalyeliğe dönüşür. 1993 yılında, Baron Menuhin of stoke d'Abernon soyluluk unvanı verilir – kalıtımsal olmayan life peer unvan. 1980 yılında bütün dünyadaki yetenekli genç müzisyenleri destekleyen Yehudi Menuhin Foundation'ı kurar. Bu vakfın ödül verdikleri arasında Nigel Kennedy ve Jorge Chaminé gibi önemli isimler yer alır. Bu büyük hümanist daima yoksulların yanında olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında dünyanın her yerinde yüzlerce konser vermiş, son dönemde Kosova'da barış için konserler vermiştir. Çingenelerin ve dünyanın her yerindeki etnik azınlıkların da yanında yer almıştır. Yaşamının sonunda "Avrupa Kültürler Parlamentosu" kurdu.
Wole Soyinka
1934 yılında Batı Nijerya'daki Isara köyünde doğmuş olan Wole Soyinka 1986 yılında Nobel Edebiyat ödülü alan ilk Afrikalı yazar oldu. Ülkesindeki edebiyat çevrelerinin ötesinde saygı gören Soyinka, diktatör Sani Abacha'nun 1995 yılında yazar Ken Saro Wiwa'yı infaz ettirdiği Nijerya'daki politik olaylar üzerine fikir belirtmekten hiç vazgeçmedi. Kendisi de defalarca Nijerya'da hapse atılan Soyinka, Kaduna hapishanesinde iki yıl tecritte kaldı. Ardından Paris'te, New York'ta ve Los Angeles yakınlarında yaşadı. 1998 yazında Abacha'nın ölümünden sonra Wole Soyinka geçici süreler kalmak üzere Nijerya'ya geri döndü. Özellikle Aké, les années d'enfance (Belfond, 1994) adlı romanıyla uluslararası alanda büyük başarı kazandı. Roman, çocukluk anısı biçiminde, kıta geleneği ile Avrupa değerlerinden etkilenen bir burjuvazi arasında, Afrika toplumunun yoğun bir görünümünü sunar.
Sırasıyla Nijerya'da, Gana'da, Birleşik Krallık'ta ve Amerika Birleşik Devletleri'nde ders verirken trajedi ve komediler, şiirler, romanlar ve otobiyografik metinler yazdı. Wole Soyinka 1997 yılında, kurucularından biri olduğu Uluslararası Yazarlar Parlamentosu'nun başkanı oldu. Günümüzde, tehdit altındaki ya da sürgündeki yazarlar için tüm dünyada barınak sağlamayı görev edinmiş The North American Network of Cities of Asylum'un başkan yardımcısıdır (başkanı Russell Banks ve başkan yardımcısı da Salman Rushdie'dir). Alfred Jarry'nin Ubu Roi'sı tarzında yazılmış Baabou roi adlı piyesi, diktatör Sani Abacha'yı ve çılgınca katliamlarını sahneye koyar.
Ayrıca, Ibadan, les années pagaille'ın (Actes Sud, 1997) yazarıdır. Bu otobiyografik "doküman-roman"da yazmaya başlamasını ve ülkesinin bağımsızlığa kavuşmasını anlatmaktadır.
Şu eserleri de belirtebiliriz: Les interprètes (Présence Africaine, 2000), Cycyles sombres (L'Harmattan, 2004), Afriques: Climat de peur (Actes Sud, 2005), Baa bou roi (Actes Sud Papiers, 2005), Collected Plays (Oxford University Press, 2006).
Sırasıyla Nijerya'da, Gana'da, Birleşik Krallık'ta ve Amerika Birleşik Devletleri'nde ders verirken trajedi ve komediler, şiirler, romanlar ve otobiyografik metinler yazdı. Wole Soyinka 1997 yılında, kurucularından biri olduğu Uluslararası Yazarlar Parlamentosu'nun başkanı oldu. Günümüzde, tehdit altındaki ya da sürgündeki yazarlar için tüm dünyada barınak sağlamayı görev edinmiş The North American Network of Cities of Asylum'un başkan yardımcısıdır (başkanı Russell Banks ve başkan yardımcısı da Salman Rushdie'dir). Alfred Jarry'nin Ubu Roi'sı tarzında yazılmış Baabou roi adlı piyesi, diktatör Sani Abacha'yı ve çılgınca katliamlarını sahneye koyar.
Ayrıca, Ibadan, les années pagaille'ın (Actes Sud, 1997) yazarıdır. Bu otobiyografik "doküman-roman"da yazmaya başlamasını ve ülkesinin bağımsızlığa kavuşmasını anlatmaktadır.
Şu eserleri de belirtebiliriz: Les interprètes (Présence Africaine, 2000), Cycyles sombres (L'Harmattan, 2004), Afriques: Climat de peur (Actes Sud, 2005), Baa bou roi (Actes Sud Papiers, 2005), Collected Plays (Oxford University Press, 2006).
Tu Wei-ming
Tu Wei-ming (doğum 1940) Çinli bir tarihçi ve filozoftur, yeni-Konfüçyüsçülüğün uzmanıdır. Ocak 1996'da Harvard'daki Yenching Enstitüsü'ne yönetici olarak atandı. Harvard mezunu olan Wei-Ming Princeton ve Berkeley üniversitelerinde Çin tarihi ve felsefesi dersleri verdi.
1981'den beri Harvard'da ders vermektedir. Uygarlıklar arası diyaloğu kolaylaştırmak amacıyla Kofi Annan ve BM tarafından davet edilen "Önemli Şahsiyetler Grubu" ve Amerikan Bilim Sanat Akademisi üyesidir. Araştırmaları Konfüçyüs hümanizmasına, Çin'in entelektüel tarihine, Çin'in felsefi geleneklerine ve Asya'nın dinsel düşüncesine yöneliktir.
Tu Wei-Ming 2006 yılında Davos Ekonomi Forumu'na katılmıştır. Yazmış olduğu beş ciltlik Çin felsefe tarihi 2001 yılında Çin'de yayımlandı. İngilizce kitaplar da yayımladı. Bunlar arasında: Neo-Confucian Thought: Wang Yang-Ming's Youth; Centrality and Communality; Humanity and Self-Cultivation: Essays in Confucian Thought; Selfhood as Creative Transformation; Way, Learning, and Politics: Essays on the Confucian Intellectual; Confucianism and Human Rights; Confucian Traditions in East Asian Modernity: Moral Education and Economic Culture in Japon and the Four Mini-Dragons.
1981'den beri Harvard'da ders vermektedir. Uygarlıklar arası diyaloğu kolaylaştırmak amacıyla Kofi Annan ve BM tarafından davet edilen "Önemli Şahsiyetler Grubu" ve Amerikan Bilim Sanat Akademisi üyesidir. Araştırmaları Konfüçyüs hümanizmasına, Çin'in entelektüel tarihine, Çin'in felsefi geleneklerine ve Asya'nın dinsel düşüncesine yöneliktir.
Tu Wei-Ming 2006 yılında Davos Ekonomi Forumu'na katılmıştır. Yazmış olduğu beş ciltlik Çin felsefe tarihi 2001 yılında Çin'de yayımlandı. İngilizce kitaplar da yayımladı. Bunlar arasında: Neo-Confucian Thought: Wang Yang-Ming's Youth; Centrality and Communality; Humanity and Self-Cultivation: Essays in Confucian Thought; Selfhood as Creative Transformation; Way, Learning, and Politics: Essays on the Confucian Intellectual; Confucianism and Human Rights; Confucian Traditions in East Asian Modernity: Moral Education and Economic Culture in Japon and the Four Mini-Dragons.
Samuel Huntington
Samuel Huntington (1927'de Minneapolis, Minnesota'da doğdu) dünyanın en tanınmış siyaset bilimcilerindendir. Harvard Üniversitesi'nde siyasal bilimler profesörü olarak, John M. Olin Institute of Strategic Studies'i yönetmektedir. Huntington 1960'lı yıllarda Değişim Halindeki Toplumlarda Siyasal Düzen adlı yayınıyla tanındı. Aynı zamanda, 1976 yılında Üçyanlı Komisyon tarafından yayımlanan "Demokrasilerin Yönetilebilirlikleri" raporunun yazarlarındandır. Jimmy Carter'ın başkanlığı döneminde Beyaz Saray'a danışman olarak atandı.
Huntington Foreign Policy'nin kurucusudur. 1993 yılında Foreign Affairs'daki bir makalede Batı uygarlıkları ile diğer uygarlıklar arasındaki çatışmayı öngörerek dünya çapında ün kazandı. Bu makale daha sonra bir kitap halini aldı (1996). 11 Eylül onun jeopolitik görüşünü ve yirmi birinci yüzyılın merkezi politik aktörlerinin uygarlıklar olacağına dair tezini ön plana çıkardı. Son yıllarda Samuel Huntington, dünyanın ekonomik ve politik gelişimi üzerindeki kültürel etkiler temel sorunu üzerinde çok çalıştı (Lawrence Harrison'la birlikte Culture Matters). Çok sayıda kitabın yazarıdır. Bunlardan en bilinenleri: Le choc des civilisations (O. Jacob, 2007) ve Qui sommes-nous? Identité nationale et choc des cultures (O. Jacob, 2004). Bu sonuncu eserde kimliğin temelini, özel olarak da yeni bir göçmen dalgasıyla karşı karşıya olan Amerikan kimliğinin temellerini analiz etmektedir.
Huntington Foreign Policy'nin kurucusudur. 1993 yılında Foreign Affairs'daki bir makalede Batı uygarlıkları ile diğer uygarlıklar arasındaki çatışmayı öngörerek dünya çapında ün kazandı. Bu makale daha sonra bir kitap halini aldı (1996). 11 Eylül onun jeopolitik görüşünü ve yirmi birinci yüzyılın merkezi politik aktörlerinin uygarlıklar olacağına dair tezini ön plana çıkardı. Son yıllarda Samuel Huntington, dünyanın ekonomik ve politik gelişimi üzerindeki kültürel etkiler temel sorunu üzerinde çok çalıştı (Lawrence Harrison'la birlikte Culture Matters). Çok sayıda kitabın yazarıdır. Bunlardan en bilinenleri: Le choc des civilisations (O. Jacob, 2007) ve Qui sommes-nous? Identité nationale et choc des cultures (O. Jacob, 2004). Bu sonuncu eserde kimliğin temelini, özel olarak da yeni bir göçmen dalgasıyla karşı karşıya olan Amerikan kimliğinin temellerini analiz etmektedir.
Raimon Panikkar
En büyük din filozoflarından biri olan Raimon Panikkar 1918 yılında Barselona'da, Katolik bir İspanyol anne ile Hintli bir Hindu babadan doğdu. Doğa bilimleri, felsefe ve teoloji diploması alarak, Harvard ve Kaliforniya üniversitelerinden Roma'ya ve Hindistan'daki Varanasi Üniversitesi'ne dek dünyanın en iyi üniversitelerinde dersler verdi. Uluslararası bir üne kavuşmasına yol açmış olan yayınlarının yanı sıra rahip olarak ve Hinduist olarak faaliyetleri onu kültürler ve dinler arası buluşmalar alanının en özgün düşünürlerden biri yaptı. Kültürler arası ve dinler arası diyaloğun teorisyeni ve pratisyenidir, zamanımızın uygarlığının en büyük eleştirmenlerinden biridir.
Batı dünyası ile Doğu bilgeliği arasında "salcı" olan Raimon Panikkar farklı dillere çevrilen kırktan fazla kitabın yazarıdır. Bugün Katalonya dağlarına çekilmiş olan Raimon, çağdaş dünyaya bakışı meditasyondan ve sessizlikten beslenmektedir. Fransa'da çıkmış eserleri arasında şunları sayabiliriz: Albin Michel yayınlarında Entre Dieu et le cosmos. Une vision non dualiste de la réalilité (1997); Actes Sud yayınlarının "Le souffle de l'esprit" dizisinden Une christophanie pour Notre temps (2001) ve Initiation aux Veda (2003); 2007 yılında "Spiritualité" dizisinden La plénitude de l'homme.
Batı dünyası ile Doğu bilgeliği arasında "salcı" olan Raimon Panikkar farklı dillere çevrilen kırktan fazla kitabın yazarıdır. Bugün Katalonya dağlarına çekilmiş olan Raimon, çağdaş dünyaya bakışı meditasyondan ve sessizlikten beslenmektedir. Fransa'da çıkmış eserleri arasında şunları sayabiliriz: Albin Michel yayınlarında Entre Dieu et le cosmos. Une vision non dualiste de la réalilité (1997); Actes Sud yayınlarının "Le souffle de l'esprit" dizisinden Une christophanie pour Notre temps (2001) ve Initiation aux Veda (2003); 2007 yılında "Spiritualité" dizisinden La plénitude de l'homme.
Paul Virilio
Paul Virilio (1932'de doğdu, günümüzde La Rochelle'de yaşıyor), şehirci, hızbilim [dromoloji] uzmanı, yeni iletişim teknolojileriyle ilgili stratejik sorunlar uzmanı, aynı zamanda 1972-1975 arasında yöneticiliğini yaptığı ve 1990'dan itibaren idari meclis başkanı olduğu Paris Özel Mimari Okulu'nun seçkin profesörü.
İlk felsefi denemelerinin ardından, 1973 yılında Galilée yayınlarının "L'espace critique" dizisine yönetici oldu. 1987 yılında mimari eleştiri büyük ulusal ödülünü aldı. 1990 yılında Jacques Derrida'nın yönetiminde Uluslararası Felsefe Koleji programını yönetti. 1992 yılından beri Yoksul Konutları Yüksek Komitesi üyesidir.
Belli başlı eserleri arasında Galilée yayınlarından çıkan şu kitapları sayabiliriz: Esthétique de la disparition, 1989; Un paysage d'evénements, 1996; La bombe informatique, 1998; Ce qui arrive, 2002; La procédure silence, 2000, Ville panique: ailleurs commence ici, 2003; L'accident originel, 2005. 1991'den ve Jouy-en-Josas'da düzenlenen "Hız" sergisinden bu yana Cartier Çağdaş Sanat Vakfının birçok sergisine katıldı. Paul Virilio 1990 yılında COFRES'e (Sevilla sergisi Fransız Şirketi), Fransa Pavyonuna Régis Debray'la birlikte danışman-uzman olarak atandı. Şiddetsizlik Ortaklığı Vakfı XXI'in 2001 yılında kuruluşundan bu yana destekçisidir.
1970'li yılların sonuna dek "dromotoloji" kavramının eski dil uzmanları için muhtemel bir anlamı vardı elbette. Bu durum, hız sorunları uzmanı olan ve L'art du moteur (1993) ve La vitesse de libération denemeleriyle çok büyük bir başarı kazanmış olan araştırmacı Paul Virilio'nun çalışmalarıyla birlikte değişti.
L'écran du désert (1991) adlı kitabıyla birlikte Virilio askeri tekniğin gelişimi ile sinema arasında şaşırtıcı benzerlikler ortaya koydu. Virilio'nin düşüncesi, teknoloji, bilgi tarihi ve felsefe arasındaki şaşırtıcı ittifakıyla büyüleyicidir.
İlk felsefi denemelerinin ardından, 1973 yılında Galilée yayınlarının "L'espace critique" dizisine yönetici oldu. 1987 yılında mimari eleştiri büyük ulusal ödülünü aldı. 1990 yılında Jacques Derrida'nın yönetiminde Uluslararası Felsefe Koleji programını yönetti. 1992 yılından beri Yoksul Konutları Yüksek Komitesi üyesidir.
Belli başlı eserleri arasında Galilée yayınlarından çıkan şu kitapları sayabiliriz: Esthétique de la disparition, 1989; Un paysage d'evénements, 1996; La bombe informatique, 1998; Ce qui arrive, 2002; La procédure silence, 2000, Ville panique: ailleurs commence ici, 2003; L'accident originel, 2005. 1991'den ve Jouy-en-Josas'da düzenlenen "Hız" sergisinden bu yana Cartier Çağdaş Sanat Vakfının birçok sergisine katıldı. Paul Virilio 1990 yılında COFRES'e (Sevilla sergisi Fransız Şirketi), Fransa Pavyonuna Régis Debray'la birlikte danışman-uzman olarak atandı. Şiddetsizlik Ortaklığı Vakfı XXI'in 2001 yılında kuruluşundan bu yana destekçisidir.
1970'li yılların sonuna dek "dromotoloji" kavramının eski dil uzmanları için muhtemel bir anlamı vardı elbette. Bu durum, hız sorunları uzmanı olan ve L'art du moteur (1993) ve La vitesse de libération denemeleriyle çok büyük bir başarı kazanmış olan araştırmacı Paul Virilio'nun çalışmalarıyla birlikte değişti.
L'écran du désert (1991) adlı kitabıyla birlikte Virilio askeri tekniğin gelişimi ile sinema arasında şaşırtıcı benzerlikler ortaya koydu. Virilio'nin düşüncesi, teknoloji, bilgi tarihi ve felsefe arasındaki şaşırtıcı ittifakıyla büyüleyicidir.
Oscar Niemeyer
Mimar Oscar Niemeyer 1907 yılında Rio de Janeiro'da doğdu. Architectura Lirica'sıyla binaların dili oldu. Niemeyer öğrenimini Ulusal Güzel Sanatlar Okulu'nda yaptı. Kariyerine 1934 yılında Lúcio Costa'nın mimarlık bürosunda başladı ve Rio de Janeiro'daki Eğitim ve Sağlık bakanlıkları binalarının yapımında yer aldı.
Daha sonra, manevi ustası olan Le Corbusier'yle birlikte New York'taki Birleşmiş Milletler Örgütü merkezinin inşa yarışmasına katıldı (1947). 1951'de São Paulo'daki Ibiripueara parkının sergi pavyonlarını inşa etti. 1955 yılında, tüm bir mahalleyi inşa etmeleri için ünlü mimarları davet etmiş olan Berlin'deki Interbau'ya katılarak uluslararası dikkati çekti.
1956 yılında Brezilya başkanı Juscelino Kubitschek onu yeni federal başkent olan Brasília'daki binaların yapımıyla görevlendirdi. Niemeyer, devlet başkanının konutu olan Alvorada Sarayı'yla, Üç-Güç Meydanı, Ulusal Kongre, Planalto Sarayı, Yüksek Mahkeme, çeşitli bakanlık binaları, Ulusal Tiyatro, havaalanı ve özellikle de Brezilya'nın yeni başşehrinin imgesi ve sembolü olan katedralle dünya çapında ün kazadı.
Bu istisnai bütünün kapsamı, anıtsallığı ve plastik zarafeti, "Brezilya'yı moderniteye dahil eden mimari bir şok" olmuştur. Brezilya'daki askeri diktatörlük sırasında Niemeyer Fransa'ya iltica eder ve Paris'teki Colonel-Fabien Meydanı'nda Fransız Komünist Parti merkezini (1965-1980), Saint-Denis'de L'Humanité gazetesinin merkezini, Bobigny'de çalışma borsasını, Havre'da Kültür Evi'ni (1976-1978) inşa eder. İtalya'da, Milano'daki Mondadori Yayınları'nın binasını, Turin'de FATA binasını; Cezayir'de Konstantiniye Üniversitesi'ni tasarlar. 1996 yılındaki Venedik Bienali'nde Brezilya pavyonu ona ayrılmıştı.
Daha sonra, manevi ustası olan Le Corbusier'yle birlikte New York'taki Birleşmiş Milletler Örgütü merkezinin inşa yarışmasına katıldı (1947). 1951'de São Paulo'daki Ibiripueara parkının sergi pavyonlarını inşa etti. 1955 yılında, tüm bir mahalleyi inşa etmeleri için ünlü mimarları davet etmiş olan Berlin'deki Interbau'ya katılarak uluslararası dikkati çekti.
1956 yılında Brezilya başkanı Juscelino Kubitschek onu yeni federal başkent olan Brasília'daki binaların yapımıyla görevlendirdi. Niemeyer, devlet başkanının konutu olan Alvorada Sarayı'yla, Üç-Güç Meydanı, Ulusal Kongre, Planalto Sarayı, Yüksek Mahkeme, çeşitli bakanlık binaları, Ulusal Tiyatro, havaalanı ve özellikle de Brezilya'nın yeni başşehrinin imgesi ve sembolü olan katedralle dünya çapında ün kazadı.
Bu istisnai bütünün kapsamı, anıtsallığı ve plastik zarafeti, "Brezilya'yı moderniteye dahil eden mimari bir şok" olmuştur. Brezilya'daki askeri diktatörlük sırasında Niemeyer Fransa'ya iltica eder ve Paris'teki Colonel-Fabien Meydanı'nda Fransız Komünist Parti merkezini (1965-1980), Saint-Denis'de L'Humanité gazetesinin merkezini, Bobigny'de çalışma borsasını, Havre'da Kültür Evi'ni (1976-1978) inşa eder. İtalya'da, Milano'daki Mondadori Yayınları'nın binasını, Turin'de FATA binasını; Cezayir'de Konstantiniye Üniversitesi'ni tasarlar. 1996 yılındaki Venedik Bienali'nde Brezilya pavyonu ona ayrılmıştı.
Nadine Gordimer
"Yazarın yazar olarak yapabileceği tek şey, hakikati nasıl görüyorsa öyle yazmakta inat etmesidir." Güney Afrikalı bir yazar olan (1923 yılında Yahudi bir baba ile İngiliz bir anneden doğma), günümüzde bir düzine kadar romanın ve yüzden fazla hikâye ve öykünün yazarı olan Nadine Gordimer'in eserinin laytmotifi budur: Un monde d'étrangers (Albin Michel, 1979), Occasion for Loving (1963), Le conservateur (Albin Michel, 1988), Histoire de mon fils (Bourgois Ed., 1992), Raconter des histoires (Grasset, 2005), Pillage (LGF, 2006).
Günün birinde kendisini "mizaç gereği apolitik" olarak nitelemiş olsa da, doğduğu ülke olan Güney Afrika'nın gerçekliğiyle çatışmaktan hiç geri durmamıştır: Apartheid karşısında özgürlük ve insanlık açısından yazar sorumluluğunu üstlenmiştir. Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) üyesi olarak, çok sayıda makale, deneme ve söylev kaleme almış, ırk ayrımcılığına karşı tavır almıştır. 1991 yılında Nobel Edebiyat Ödülü verildi.
Günün birinde kendisini "mizaç gereği apolitik" olarak nitelemiş olsa da, doğduğu ülke olan Güney Afrika'nın gerçekliğiyle çatışmaktan hiç geri durmamıştır: Apartheid karşısında özgürlük ve insanlık açısından yazar sorumluluğunu üstlenmiştir. Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) üyesi olarak, çok sayıda makale, deneme ve söylev kaleme almış, ırk ayrımcılığına karşı tavır almıştır. 1991 yılında Nobel Edebiyat Ödülü verildi.
Michel Serres
Michel Serres (1930 yılında Agen'de bir köylü ailesinin çocuğu olarak doğdu) filozof, felsefe ve bilim tarihçisidir. 1955 yılında felsefe doçenti oldu. 1956-1958 arasında donanmaya ait çeşitli teknelerde deniz subayı olarak görev yaptı: Atlantik filosu, Süveyş Kanalı'nın yeniden açılması, Cezayir, Akdeniz filosu... Michel Serres 1968 yılında doktora tezini verdikten sonra Clermont-Ferrand, Vincennes ve Paris I'de felsefe dersleri verir.
Çok sayıda eserinde, başka şeylerin yanı sıra bilimler tarihiyle de ilgilenir (Hermès, c. I-V, Minuit, 1969-1980). Duyarlılığa olduğu kadar kavramsal zekâya da hitap eden felsefesi müspet bilimler ile toplumsal bilimler arasında olası bağlantılar arar.
1990 yılında Fransız Akademisi'ne seçilir ve Légion d'honneur nişanı alır. Sert bir epistemolog olarak eğitimle ve bilginin dağılımıyla da ilgilenir. Michel Serres, kendisini denizcilik okulundan Fransız Akademisi'ne götüren ve hiç de tipik olmayan yoluyla da ayırt edilir.
1982'den itibaren yılın bir bölümünü Stanford üniversitesinde tarih dersi vererek geçirir. Serres Le contrat naturel [Doğayla Sözleşme] kitabını 1990'da çıkar (F. Bourin). Bu kitap postmodern bir doğa felsefesi olarak okunmuştur. Burada, çevre sorunlarının küreselleştirilmesine tepki gösteriyordu.
2006 yılında Le Pommier yayınlarından Petites chroniques du dimanche soir ve L'art des Ponts. Homo pontifex çıkar. Atlantik-ötesinin kültürünü benimsemeyen Michel Serres yeni teknolojilerin gelişimi üzerine son derece iyimser bir yargıda bulunmaktadır.
Bilimler tarihçisi ve kâhin Serres toplumun mevcut altüst oluşlarını insan evriminin sürekliliğine dahil edişiyle kendini gösterir.
Çok sayıda eserinde, başka şeylerin yanı sıra bilimler tarihiyle de ilgilenir (Hermès, c. I-V, Minuit, 1969-1980). Duyarlılığa olduğu kadar kavramsal zekâya da hitap eden felsefesi müspet bilimler ile toplumsal bilimler arasında olası bağlantılar arar.
1990 yılında Fransız Akademisi'ne seçilir ve Légion d'honneur nişanı alır. Sert bir epistemolog olarak eğitimle ve bilginin dağılımıyla da ilgilenir. Michel Serres, kendisini denizcilik okulundan Fransız Akademisi'ne götüren ve hiç de tipik olmayan yoluyla da ayırt edilir.
1982'den itibaren yılın bir bölümünü Stanford üniversitesinde tarih dersi vererek geçirir. Serres Le contrat naturel [Doğayla Sözleşme] kitabını 1990'da çıkar (F. Bourin). Bu kitap postmodern bir doğa felsefesi olarak okunmuştur. Burada, çevre sorunlarının küreselleştirilmesine tepki gösteriyordu.
2006 yılında Le Pommier yayınlarından Petites chroniques du dimanche soir ve L'art des Ponts. Homo pontifex çıkar. Atlantik-ötesinin kültürünü benimsemeyen Michel Serres yeni teknolojilerin gelişimi üzerine son derece iyimser bir yargıda bulunmaktadır.
Bilimler tarihçisi ve kâhin Serres toplumun mevcut altüst oluşlarını insan evriminin sürekliliğine dahil edişiyle kendini gösterir.
Kardinal Paul Poupard
Üç papanın, XXIII. Jean, VI. Paul ve II. Jean-Paul'ün faaliyetlerinin tanığı olma ayrıcalığına sahip Kardinal Paul Poupard (1930 yılında Angevinli bir bağcı ailesinin oğlu olarak doğdu), II. Jean-Paul'ün eski kültür bakanıdır ve son derece bilgili biri olmakla ünlenmiştir.
Yazılarından bazıları farklı dillere çevrilmiştir. Katolik kilisesinin içinde dinler arasında açılım ve diyalog iradesinin temsilcisidir. Eğitim konusundaki, kültür ile inanç ilişkileri konusundaki, kilise ile devlet ilişkileri hakkındaki görüşlerinin derinliğiyle değer kazanmıştır.
1954 yılında papazlık rütbesi verilir, Paris piskopos yardımcısı ve 1979 yılında Usula asil piskoposu olarak atanır. 1979 yılında İnançsızlarla Diyalog Papalık Meclisi başkanı olur ve 1988 yılında Papalık Kültür Meclisi görevleri de ona emanet edilir.
Bu iki mevki 1993 yılında birleştirilir. Halen bu görevleri yerine getirmektedir. XVI. Benôit'nın seçiminden sonra Kardinal Poupard Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Meclisi başkanlığına bir yıllığına atanır. Aralarında Les Religions'un (PUF) da bulunduğu çok sayıda eserin yazarıdır. Devasa bir eser olan Dictionnaire des religions'un (PUF, 20007) editörlüğünü yapmıştır.
Yazılarından bazıları farklı dillere çevrilmiştir. Katolik kilisesinin içinde dinler arasında açılım ve diyalog iradesinin temsilcisidir. Eğitim konusundaki, kültür ile inanç ilişkileri konusundaki, kilise ile devlet ilişkileri hakkındaki görüşlerinin derinliğiyle değer kazanmıştır.
1954 yılında papazlık rütbesi verilir, Paris piskopos yardımcısı ve 1979 yılında Usula asil piskoposu olarak atanır. 1979 yılında İnançsızlarla Diyalog Papalık Meclisi başkanı olur ve 1988 yılında Papalık Kültür Meclisi görevleri de ona emanet edilir.
Bu iki mevki 1993 yılında birleştirilir. Halen bu görevleri yerine getirmektedir. XVI. Benôit'nın seçiminden sonra Kardinal Poupard Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Meclisi başkanlığına bir yıllığına atanır. Aralarında Les Religions'un (PUF) da bulunduğu çok sayıda eserin yazarıdır. Devasa bir eser olan Dictionnaire des religions'un (PUF, 20007) editörlüğünü yapmıştır.
Julia Kristeva
1941 yılında Sliven'de (Bulgaristan) doğan Julia Kristeva, edebiyat doktoru, filozof, psikanalist ve yazardır. Julia Kristeva 1966 yılında Fransa'ya yerleşmiştir. Burada Tel Quel dergisine katılır ve Michel Foucault, Roland Barthes, Jacques Derrida, Jean-Pierre Faye ve eşi olacağı Philippe Sollers'ten oluşan bir grup yazarın arasına girer.
1979 yılında, Jacques Lacan'ın seminerlerini izledikten sonra psikanalist olur. Ardından dil teorisyeni olarak göstergebilim ile psikolojik analiz arasında bir diyalog kurar. State University of New York'ta ve Paris 7-Denis Diderot Üniversitesi'nde göstergebilim dersleri verir. Fransa Akademik Enstitüsü üyesidir. Ayrıca Roland Barthes Merkezi'ni yönetmektedir.
Buranın faaliyetleri, edebi metinleri disiplinlerarası bir perspektifte sorgulayan araştırmacı eğitmenlere ve doktora öğrencilerine yöneliktir. Julia Kristeva 2004 yılında, dil, kültür ve edebiyatın kesiştiği yerdeki sorunsallara yönelik "yenilikçi çalışmaları" nedeniyle Holberg Ödülü'nü (Norveç) alır. Ayrıca Harvard Üniversitesi'nde onursal doktordur.
Düşüncesi yeni-yapısalcılığın izinde görülebilir. Araştırmalarının feminist teori üzerinde önemli bir etkisi ve beşeri bilimler ile toplumsal bilimler içindeki çok sayıda disiplinde uluslararası yankısı olmuştur. Julia Kristeva yirmi kadar eser yayımladı.
Bunların en bilinenleri La révolution du langage poétique'tir (Seuil, 1974). Ayrıca Fayard yayınlarından Etranger à nous-même (1991), Les nouvelles maladies de l'âme (1993), La révolte intime, c. I ve II (2000), Le génie féminin, c. I: Hannah Arendt, c. II: Melanie Klein, c. III: Colette (2003-2004), La haine et le pardon, Pouvoirs et limites de la psychanalyse III (2005) ve üç de roman sayılabilir: Les Samouraïs (1990), Le vieil homme et les loups (1991), Possesions (2000).
1979 yılında, Jacques Lacan'ın seminerlerini izledikten sonra psikanalist olur. Ardından dil teorisyeni olarak göstergebilim ile psikolojik analiz arasında bir diyalog kurar. State University of New York'ta ve Paris 7-Denis Diderot Üniversitesi'nde göstergebilim dersleri verir. Fransa Akademik Enstitüsü üyesidir. Ayrıca Roland Barthes Merkezi'ni yönetmektedir.
Buranın faaliyetleri, edebi metinleri disiplinlerarası bir perspektifte sorgulayan araştırmacı eğitmenlere ve doktora öğrencilerine yöneliktir. Julia Kristeva 2004 yılında, dil, kültür ve edebiyatın kesiştiği yerdeki sorunsallara yönelik "yenilikçi çalışmaları" nedeniyle Holberg Ödülü'nü (Norveç) alır. Ayrıca Harvard Üniversitesi'nde onursal doktordur.
Düşüncesi yeni-yapısalcılığın izinde görülebilir. Araştırmalarının feminist teori üzerinde önemli bir etkisi ve beşeri bilimler ile toplumsal bilimler içindeki çok sayıda disiplinde uluslararası yankısı olmuştur. Julia Kristeva yirmi kadar eser yayımladı.
Bunların en bilinenleri La révolution du langage poétique'tir (Seuil, 1974). Ayrıca Fayard yayınlarından Etranger à nous-même (1991), Les nouvelles maladies de l'âme (1993), La révolte intime, c. I ve II (2000), Le génie féminin, c. I: Hannah Arendt, c. II: Melanie Klein, c. III: Colette (2003-2004), La haine et le pardon, Pouvoirs et limites de la psychanalyse III (2005) ve üç de roman sayılabilir: Les Samouraïs (1990), Le vieil homme et les loups (1991), Possesions (2000).
Ilya Prigogine
Rus kökenli Belçikalı fizikçi ve kimyacı Ilya Prigogine (1917 yılında Moskova'da doğdu, 2003'te öldü) 1921 yılında ailesiyle birlikte Rusya'dan göç etti. Berlin'de geçici bir süre kaldıktan sonra Brüksel'e yerleşti.
1940'lı yılların ortasından beri tersinmez termodinamik süreçlerin incelenmesini eksen alan Prigogine'in bilimsel çalışması, sanata ve felsefeye olan güçlü eğilimlerinden büyük ölçüde yararlanmıştır.
Prigogine'in keşifleri ölü maddeden canlı maddeye geçişi tanımlamayı sağlayan temelleri atarak, kimyanın ve biyolojinin çok ötesinde, otomobil trafiği, böcek toplulukları, kanserli hücrelerin büyümesi, hatta toplumsal sistemlerin analizi gibi çeşitli alanlarda devrimci uygulamalara vardı. Kimya dalında Nobel ödülü Prigogine'e 1977 yılında verildi.
Prigogine "zamanın yeniden keşfi"nden söz eder, çünkü Newton ve Einstein bu boyutun insan zihninin dışında var olmadığı görüşündeydiler. Prigogine'in çözümü "zaman oku" dediği şeydedir: "Zaman, olasılıklardan biri olan gerçeği yapma rolü oynar. Düzenli ve düzenli olmayan nesnelerin varlığı, zamanın etkisine bağlıdır."
Fransızcaya çevrilmiş eserleri arasında şunları sayabiliriz:
De l'être au devenir (Alice, 1999),
Les lois du chaos (Flammarion, 1999),
L'homme devant l'incertain (O. Jacob, 2000),
La fin des certitudes (O. Jacob, 2001).
1940'lı yılların ortasından beri tersinmez termodinamik süreçlerin incelenmesini eksen alan Prigogine'in bilimsel çalışması, sanata ve felsefeye olan güçlü eğilimlerinden büyük ölçüde yararlanmıştır.
Prigogine'in keşifleri ölü maddeden canlı maddeye geçişi tanımlamayı sağlayan temelleri atarak, kimyanın ve biyolojinin çok ötesinde, otomobil trafiği, böcek toplulukları, kanserli hücrelerin büyümesi, hatta toplumsal sistemlerin analizi gibi çeşitli alanlarda devrimci uygulamalara vardı. Kimya dalında Nobel ödülü Prigogine'e 1977 yılında verildi.
Prigogine "zamanın yeniden keşfi"nden söz eder, çünkü Newton ve Einstein bu boyutun insan zihninin dışında var olmadığı görüşündeydiler. Prigogine'in çözümü "zaman oku" dediği şeydedir: "Zaman, olasılıklardan biri olan gerçeği yapma rolü oynar. Düzenli ve düzenli olmayan nesnelerin varlığı, zamanın etkisine bağlıdır."
Fransızcaya çevrilmiş eserleri arasında şunları sayabiliriz:
De l'être au devenir (Alice, 1999),
Les lois du chaos (Flammarion, 1999),
L'homme devant l'incertain (O. Jacob, 2000),
La fin des certitudes (O. Jacob, 2001).
Federico Mayor Zaragoza
Federico Mayor Zaragoza (1934 yılında Barselona'da doğdu.) 1987-1999 arasında Unesco genel yöneticiliği yaptı. Yönetimi döneminde "Unesco Barış Kültürü" programını geliştirdi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 2000 yılını "Barış Kültürü Uluslararası Yılı" ilan etmesini sağladı.
10 Kasım 1998'de, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 2001-2010 yıllarını "Dünya Çocukları Yararına Şiddetsizlik ve Barış Kültürünün Geliştirilmesi Uluslararası On Yılı" ilan etmesine varan inisiyatifi destekledi. "Şiddetsizlik ve Barış Kültürünün On Yılı İçin Uluslararası Koordinasyonu"nun destek komitesi üyesidir.
Eczacılık alanında doktora sahibi olduğundan 1963 yılında önce Granada Üniversitesi'nde, ardından Madrid özerk üniversitesinde biyokimya profesörü oldu. Yeni doğanda serebral metabolizma ve moleküler patoloji uzmanı olan Mayor'un çok sayıda bilimsel yayını vardır.
Bu dönemde, zihinsel geriliği önleme yönünde ulusal bir planın köşe taşlarını koyan Federico Mayor Unesco genel yöneticisi mevkiine atanmasından önce İspanya'da Eğitim ve Bilim bakanlığı yapmıştı ve Avrupa Parlamentosu'nda vekildi.
Aynı zamanda dört şiir derlemesi ve birçok deneme de yayımladı. Unesco'da iki dönem başkanlık yaptıktan sonra Profesör Mayor Madrid'de 2000 yılında "Barış Kültürü Vakfı"nı kurmuştur. Halen buranın başkanlığını yürütmektedir.
10 Kasım 1998'de, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 2001-2010 yıllarını "Dünya Çocukları Yararına Şiddetsizlik ve Barış Kültürünün Geliştirilmesi Uluslararası On Yılı" ilan etmesine varan inisiyatifi destekledi. "Şiddetsizlik ve Barış Kültürünün On Yılı İçin Uluslararası Koordinasyonu"nun destek komitesi üyesidir.
Eczacılık alanında doktora sahibi olduğundan 1963 yılında önce Granada Üniversitesi'nde, ardından Madrid özerk üniversitesinde biyokimya profesörü oldu. Yeni doğanda serebral metabolizma ve moleküler patoloji uzmanı olan Mayor'un çok sayıda bilimsel yayını vardır.
Bu dönemde, zihinsel geriliği önleme yönünde ulusal bir planın köşe taşlarını koyan Federico Mayor Unesco genel yöneticisi mevkiine atanmasından önce İspanya'da Eğitim ve Bilim bakanlığı yapmıştı ve Avrupa Parlamentosu'nda vekildi.
Aynı zamanda dört şiir derlemesi ve birçok deneme de yayımladı. Unesco'da iki dönem başkanlık yaptıktan sonra Profesör Mayor Madrid'de 2000 yılında "Barış Kültürü Vakfı"nı kurmuştur. Halen buranın başkanlığını yürütmektedir.
Erwin Chargaff
Erwin Chargaff 11 Ağustos 1905'te, o dönemde Avusturya-Macaristan'ın parçası olan Bukovina'nın eski başşehri Czernowitz'te doğdu. Viyana'da, yaşamını yönlendirmiş şahsiyetlerden biri olan Karl Kraus'un yanında kimya ve edebiyat bilimleri öğrenimi gördükten sonra, Chargaf 1933 yılında Nazi Almanya'sından ayrılarak Paris'e geçti ve oradan da New York'taki Columbia Üniversitesi'ne gitti.
1952 yılında biyokimya dalında profesör olarak atandı. Yaptığı belli başlı işler arasında, molekülün kesin bir kopyasını elde etmeyi sağlayan DNA içinde bazların stereo-kimyasal tamamlayıcılıklarının keşfi ile kalıtımsallığın enformasyon vektörü olarak işleyiş tarzı yer almaktadır.
Chargaff 1978'de yayımlanan biyografisi Le feu d'Héraclite (Fransızca çevirisi Viviane Hamy yayınları, 2006) ile özellikle dikkat çekmiştir. Burada bilimin işleyişi üzerine sert eleştirilerde bulunmaktadır. Yaşamının son yıllarında teknik uygarlığa dair çok angaje bir gözlemcisi olmuştur.
2002 yılında New York'ta, doksan yedi yaşında ölür.
E. Chargaff'ın eserleri arasında şunlar sayılabilir: Brevier der Ahnungen (2002), Abschen von der Weltgeschichte (2002), Stimmen im Labyrinth (2003).
1952 yılında biyokimya dalında profesör olarak atandı. Yaptığı belli başlı işler arasında, molekülün kesin bir kopyasını elde etmeyi sağlayan DNA içinde bazların stereo-kimyasal tamamlayıcılıklarının keşfi ile kalıtımsallığın enformasyon vektörü olarak işleyiş tarzı yer almaktadır.
Chargaff 1978'de yayımlanan biyografisi Le feu d'Héraclite (Fransızca çevirisi Viviane Hamy yayınları, 2006) ile özellikle dikkat çekmiştir. Burada bilimin işleyişi üzerine sert eleştirilerde bulunmaktadır. Yaşamının son yıllarında teknik uygarlığa dair çok angaje bir gözlemcisi olmuştur.
2002 yılında New York'ta, doksan yedi yaşında ölür.
E. Chargaff'ın eserleri arasında şunlar sayılabilir: Brevier der Ahnungen (2002), Abschen von der Weltgeschichte (2002), Stimmen im Labyrinth (2003).
Elie Wiesel
Yazar Elie Wiesel 1928 yılında Transilvanya'nın kuzeyinde, Sighet'te doğdu. Yahudi tacirlerin oğlu olarak Hasidi dindarlığıyla yetiştirildi. 1944 yılında ailesiyle birlikte önce Auschwitz'e, ardından Buchenwald'a sürüldü ve oradan 11 Nisan 1945'te serbest bırakıldı.
Ailesi içinde Holokost'tan sağ çıkan tek kişidir. İleriki yıllarda Wiesel Paris'te Sorbonne'da öğrenim gördü. 1966 yılına dek Tel Aviv'deki Yediot Ahronot günlük gazetesinin Paris ve New York muhabiriydi. 1972'den itibaren New York'taki City College'de edebiyat, felsefe ve İbrani bilimleri öğretti.
Çok sayıda başka nişanın yanı sıra, Wiesel 1986 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazandı. Günümüzde Boston Üniversitesi'nde beşeri bilimler profesörüdür. Eserleri arasında şunları sayabiliriz: La nuit (Minuit, 1958), L'aube (Seuil, 1960), Se taire est impossible (Arte/Mille et Une Niuts, 1995), Les juges (Seuil, 1999), Le temps des déracinés (Seuil, 2003), Un désir fou de danser (Seuil, 2006).
Ailesi içinde Holokost'tan sağ çıkan tek kişidir. İleriki yıllarda Wiesel Paris'te Sorbonne'da öğrenim gördü. 1966 yılına dek Tel Aviv'deki Yediot Ahronot günlük gazetesinin Paris ve New York muhabiriydi. 1972'den itibaren New York'taki City College'de edebiyat, felsefe ve İbrani bilimleri öğretti.
Çok sayıda başka nişanın yanı sıra, Wiesel 1986 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazandı. Günümüzde Boston Üniversitesi'nde beşeri bilimler profesörüdür. Eserleri arasında şunları sayabiliriz: La nuit (Minuit, 1958), L'aube (Seuil, 1960), Se taire est impossible (Arte/Mille et Une Niuts, 1995), Les juges (Seuil, 1999), Le temps des déracinés (Seuil, 2003), Un désir fou de danser (Seuil, 2006).
Edward Teller
Macar kökenli Amerikalı fizikçi Edward Teller, asıl adıyla Teller Ed (1908 yılında Budapeşte'de doğdu ve 2003 yılında Stanford'da öldü), hidrojen bombası üzerine çalışmalarıyla tanınmıştı. Öğrenimini Almanya'da Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü'nde, Münih ve Leipzig üniversitelerinde yaptı. 1941 yılında Amerikan vatandaşı oldu.
Aynı yıl bir atom bombası yapmayı hedefleyen Manhattan Projesi'nde çalıştı. On yılı aşkın süre boyunca bu proje üzerinde Enrico Fermi'yle birlikte Chicago Üniversitesi'nde ve Los Alamos'ta (New-Mexico) çalıştı. 1952 yılında Berkeley Üniversitesi'nde fizik profesörü ve Livermore'da Radiation Laboratory (günümüzde Lawrence Livermore National Laboratory) yöneticisi oldu.
1975 yılında ders vermeyi bıraktı, ancak radyasyon laboratuarı onursal yöneticisi olmayı sürdürdü. Manhattan Projesi'nde birlikte çalıştığı birçok bilim insanının (özellikle Robert Oppenheimer'in) tersine, hidrojen bombasının babası ve bu silahın ateşli savunucusu olarak kabul edilir. Bu durum, bilim dünyası ile arasında derin bir kopuşa neden olur. Isidor Isaac Rabi, "Dünya Edward Teller'siz daha iyi olur," diyecektir.
Aynı yıl bir atom bombası yapmayı hedefleyen Manhattan Projesi'nde çalıştı. On yılı aşkın süre boyunca bu proje üzerinde Enrico Fermi'yle birlikte Chicago Üniversitesi'nde ve Los Alamos'ta (New-Mexico) çalıştı. 1952 yılında Berkeley Üniversitesi'nde fizik profesörü ve Livermore'da Radiation Laboratory (günümüzde Lawrence Livermore National Laboratory) yöneticisi oldu.
1975 yılında ders vermeyi bıraktı, ancak radyasyon laboratuarı onursal yöneticisi olmayı sürdürdü. Manhattan Projesi'nde birlikte çalıştığı birçok bilim insanının (özellikle Robert Oppenheimer'in) tersine, hidrojen bombasının babası ve bu silahın ateşli savunucusu olarak kabul edilir. Bu durum, bilim dünyası ile arasında derin bir kopuşa neden olur. Isidor Isaac Rabi, "Dünya Edward Teller'siz daha iyi olur," diyecektir.
Claude Lévi-Strauss
1908 doğumlu. 1934-37 yılları arasında Brezilya'da Sao Paulo Üniversitesi'nde sosyoloji profesörlüğü yaptı ve ilk saha çalışmalarını da burada gerçekleştirdi. 1941-45 arası New York' ta New School for Social Research'te ders verdi. "L'analyse structurale en linguistique et en anthropologie" (Dilbilim ve Antropolojide Yapısal Çözümleme) adlı tartışma açıcı makalesini bu dönemde yayımladı (1945). 1950-79 yılları arasında Paris Üniversitesi Uygulamalı Yüksek Araştırmalar Okulu'nda sosyal antropoloji çalışmaları yöneticisi olarak görev aldı. 1959- 82 yılları arasında Collège de France'ta yine antropoloji kürsüsünde eğitim verdi. Brezilya'nın yanı sıra, bugünkü Bangladeş'te de alan çalışmaları yapan Lévi-Strauss, 1973'te Académie Française üyeliğine seçildi. 2009'da aramızdan ayrıldı.
Başlıca yapıtları:
Les structures élémentaires de la parenté (1949); Race et Histoire (1952, Irk, Tarih ve Kültür, Metis, 1994); Tristes Tropiques (1955, Hüzünlü Dönenceler, YKY, 1994); Anthropologie structurale (I. Cilt 1958, II. Cilt 1973); La Pensée sauvage (1962, Yaban Düşünce, Hürriyet Vakfı Yay., 1984, YKY, 1994); Mythologiques, I. Cilt: Le Cru et le Cuit (1964), II. Cilt: Du miel aux cendres (1967), III. Cilt: L'origine des manières de table (1968), IV. Cilt: L'Homme nu (1971); Le Regard éloigné (1982), La parole donnée (1984), Regarder, écouter, lire (1993).
Başlıca yapıtları:
Les structures élémentaires de la parenté (1949); Race et Histoire (1952, Irk, Tarih ve Kültür, Metis, 1994); Tristes Tropiques (1955, Hüzünlü Dönenceler, YKY, 1994); Anthropologie structurale (I. Cilt 1958, II. Cilt 1973); La Pensée sauvage (1962, Yaban Düşünce, Hürriyet Vakfı Yay., 1984, YKY, 1994); Mythologiques, I. Cilt: Le Cru et le Cuit (1964), II. Cilt: Du miel aux cendres (1967), III. Cilt: L'origine des manières de table (1968), IV. Cilt: L'Homme nu (1971); Le Regard éloigné (1982), La parole donnée (1984), Regarder, écouter, lire (1993).
Boutros Boutros-Ghali
Boutros Boutros-Ghali (14 Kasım 1922, Kahire) 1 Ocak 1992'de Birleşmiş Milletler'in altıncı genel sekreteri oldu ve 1996 yılına dek bu görevde kaldı. Atanmasından önce Boutros-Ghali Mısır'da dışişlerinden sorumlu başbakan yardımcısıydı.
Diplomat, hukukçu, akademisyen ve çok sayıda eserin yazarı olan Boutros-Ghali'nin dışişlerinde uzun bir deneyimi vardır. 1949 yılında Paris Üniversitesi'nde uluslararası hukuk doktorasını tamamladı. 1979-1991 arasında Uluslararası Hukuk Komisyonu üyesi olan Boutros-Ghali Uluslararası Hukukçular Komisyonu üyeliği de yaptı. Yaklaşık kırk yıl boyunca Boutros-Ghali uluslararası hukuk, insan hakları, ekonomik ve toplumsal gelişme, sömürgesizleşme, Ortadoğu sorunu, uluslararası insan hakları, azınlık hakları (özellikle etnik haklar), bağlantısızlık, Akdeniz bölgesinin gelişimi ve Afrika-Arap işbirliği üzerine çok sayıda komisyonda yer aldı.
Kasım 1997'de Boutros Boutros-Ghali Hanoi'de VII. Frankofonlar Zirvesi'nde Frankofonluk Genel Sekreteri seçildi. El Ahram İktisadi'nin kurucusu olarak on beş yıl boyunca başyazarlığını yapan Boutros Boutros-Ghali anılarının ilk cildini kaleme aldı: Le chemin de Jérusalem (Fayard, 1997). 1998 yılında Méditerranée Etranger Ödülü alan bu eser Mısır ile İsrail arasındaki Camp David Anlaşmalarına varan görüşmeleri anlatmaktadır. Ayrıca Mes années à la Maison de verre (Fayard, 1999) adlı eserinde Birleşmiş Milletler'in başındaki deneyimini anlatmaktadır. En attendant la prochaine lune... (Fayard, 2004) adlı eseri ve yakın dönemde de Ortadoğu üzerine Şimon Peres'le söyleşilerini yayımladı (Soixante ans de conflits israélo-arabe, Complexe, 2006).
Diplomat, hukukçu, akademisyen ve çok sayıda eserin yazarı olan Boutros-Ghali'nin dışişlerinde uzun bir deneyimi vardır. 1949 yılında Paris Üniversitesi'nde uluslararası hukuk doktorasını tamamladı. 1979-1991 arasında Uluslararası Hukuk Komisyonu üyesi olan Boutros-Ghali Uluslararası Hukukçular Komisyonu üyeliği de yaptı. Yaklaşık kırk yıl boyunca Boutros-Ghali uluslararası hukuk, insan hakları, ekonomik ve toplumsal gelişme, sömürgesizleşme, Ortadoğu sorunu, uluslararası insan hakları, azınlık hakları (özellikle etnik haklar), bağlantısızlık, Akdeniz bölgesinin gelişimi ve Afrika-Arap işbirliği üzerine çok sayıda komisyonda yer aldı.
Kasım 1997'de Boutros Boutros-Ghali Hanoi'de VII. Frankofonlar Zirvesi'nde Frankofonluk Genel Sekreteri seçildi. El Ahram İktisadi'nin kurucusu olarak on beş yıl boyunca başyazarlığını yapan Boutros Boutros-Ghali anılarının ilk cildini kaleme aldı: Le chemin de Jérusalem (Fayard, 1997). 1998 yılında Méditerranée Etranger Ödülü alan bu eser Mısır ile İsrail arasındaki Camp David Anlaşmalarına varan görüşmeleri anlatmaktadır. Ayrıca Mes années à la Maison de verre (Fayard, 1999) adlı eserinde Birleşmiş Milletler'in başındaki deneyimini anlatmaktadır. En attendant la prochaine lune... (Fayard, 2004) adlı eseri ve yakın dönemde de Ortadoğu üzerine Şimon Peres'le söyleşilerini yayımladı (Soixante ans de conflits israélo-arabe, Complexe, 2006).
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)